Avrupa'da son aylarda artan gerilim, hükümetleri harekete geçirdi. Fransa, Almanya, İsveç, Norveç ve Danimarka gibi ülkeler, vatandaşlarına kriz anlarında nasıl hayatta kalacaklarına dair rehberler dağıtmaya başladı. Avrupa Birliği'nin (AB) merkezi olan Belçika ise, vatandaşlarını bodrum katlarını sığınağa dönüştürmeye çağırıyor. Bu gelişmeler, kıtada bir savaş hazırlığı mı yapılıyor sorusunu akıllara getiriyor.
AB'nin Hazırlık Stratejisi: Kriz Merkezi ve Kritik Stoklar
AB'nin geçtiğimiz ay sonunda duyurduğu "hazırlık stratejisi", sağlık, eğitim, ulaşım ve iletişim gibi alanlarda kriz senaryolarına karşı tatbikatlar yapılmasını ve temel hizmetlerin sürdürülebilirliğini hedefliyor. Plan dahilinde, "AB Kriz Merkezi" kurulması, su kaynaklarının güvence altına alınması ve özel sektörle "acil durum protokolleri" oluşturulması gibi adımlar da yer alıyor.
Peki, her evde bulunması önerilen 72 saatlik kriz kiti neler içermeli?
- Bozulmayan yiyecekler
- İçme suyu
- El feneri
- Powerbank
- Battaniye
- Tıbbi ve hijyen malzemeleri
- Kimlik belgeleri
- Sıcak tutan giysiler
"Savaş Histerisi" Eleştirisi: AB Halkı Korkutuluyor mu?
Bu strateji, Avrupa Parlamentosu'nda da sert eleştirilere yol açtı. Aşırı sağ partilere mensup vekiller, AB Komisyonu'nu halkta panik oluşturmak ve savaş psikolojisi yaymakla suçladı. Macar milletvekili Kinga Gal, plana "savaş histerisi" ifadesiyle tepki gösterdi. Danimarkalı vekil Stine Bosse ise "Bu hazırlıklar sadece savaş değil, doğal afetler için de gerekli" diyerek savunma yaptı. AB Komisyonu yetkilileri de "yakın bir tehdit olmadığını" savunarak, stratejinin her türlü kriz durumuna karşı hazırlık amacı taşıdığını söyledi.
Bu hazırlıkların arkasında yatan sebepler neler olabilir?
- Vaşington'un NATO'dan çekilme sinyalleri
- Eski Başkan Donald Trump döneminde başlayan ve halen devam eden "ABD yalnızlaşması"
- Avrupa'da "yalnız kalabiliriz" korkusu
Yeni plan, kıtanın kendi güvenliğini ABD desteği olmadan sağlama arayışının bir yansıması olarak görülüyor.
Avrupa'da yaşanan bu gelişmeler, dünya genelinde endişe yaratmaya devam ediyor. Halkın sığınaklara çağrılması ve kriz hazırlıklarının artması, gelecekte yaşanabilecek olası bir savaşın habercisi mi, yoksa sadece önlem amaçlı bir strateji mi, zaman gösterecek.