CHP Kurultay davasında yaşanan gelişmeler ve İstanbul İl Yönetimi'ne kayyum atanması, Türkiye ekonomisinde yankı uyandırdı. Siyasi arenadaki bu değişim, finans piyasalarında dalgalanmalara neden oldu. Özellikle son bir haftada Merkez Bankası'nın (MB) 8 milyar dolar rezerv yakması, Borsa İstanbul'daki kayıpların derinleşmesi ve faiz indirimi beklentilerindeki değişimler dikkat çekiyor.

Ekonomideki Dalgalanmanın Nedenleri

CHP İstanbul İl Yönetimi'ne kayyum atanmasıyla birlikte piyasalarda belirsizlik ortamı oluştu. Bu durum, yatırımcıların tedirgin olmasına ve riskten kaçınma eğiliminin artmasına yol açtı. Belirsizlik ortamı, döviz kurlarında yükselişe neden olurken, borsa endekslerinde düşüşlere yol açtı. Ayrıca, Merkez Bankası'nın döviz rezervlerini kullanarak piyasaya müdahale etmesi de rezervlerin erimesine katkıda bulundu.

• Siyasi belirsizlik
• Yatırımcı tedirginliği
• Döviz kurlarındaki yükseliş
• Borsa endekslerindeki düşüş

Merkez Bankası'nın Rezervleri Neden Azaldı?

Merkez Bankası (MB),döviz kurlarındaki yükselişi engellemek ve piyasaları sakinleştirmek amacıyla döviz satışı yaptı. Bu müdahaleler, döviz rezervlerinin azalmasına neden oldu. Merkez Bankası'nın rezervlerinin azalması, ekonomistler tarafından eleştirilirken, bazıları ise MB'nin piyasalara güven vermek için doğru bir adım attığını savundu.

Faiz İndirimi Beklentileri Değişti mi?

Piyasalardaki dalgalanma ve belirsizlik ortamı, faiz indirimi beklentilerini de etkiledi. Önceden daha yüksek oranda faiz indirimi bekleyen yatırımcılar, yaşanan gelişmelerin ardından beklentilerini aşağı yönlü revize etti. Faiz indirimi beklentilerindeki bu değişim, kredi faizlerinin yükselmesine ve yatırım maliyetlerinin artmasına neden olabilir.

CHP Kurultay davası ve İstanbul İl Yönetimi'ne kayyum atanması, siyasi bir olay olmanın ötesine geçerek ekonomik sonuçlar doğurdu. Piyasaların bu duruma nasıl tepki vereceği ve ekonominin geleceği, önümüzdeki günlerde daha net bir şekilde görülecek. Ancak şu anki tablo, Türkiye ekonomisinin zorlu bir süreçten geçtiğini gösteriyor. Bu süreçte, hükümetin ve Merkez Bankası'nın alacağı kararlar, ekonominin yönünü belirleyecek.