Çıplak Arama Şoku! Güney Afrika'da Kadın Madencilere İşkence Mi?
Gündem

Çıplak Arama Şoku! Güney Afrika'da Kadın Madencilere İşkence Mi?


23 May 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 23 May 2025

Güney Afrika'daki bir altın madeninde yaşanan çıplak arama skandalı ülkeyi ayağa kaldırdı. Kadın madencilerin altın çalma şüphesiyle güvenlik görevlileri tarafından sistematik olarak çıplak aramaya maruz bırakıldığı iddiaları üzerine sendikalar harekete geçti. Olay, sadece bir iş hukuku ihlali değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin en vahşi örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor.

Kopanang Madeninde Neler Oluyor?

Johannesburg'un yaklaşık 170 kilometre güneydoğusundaki Kopanang altın madeninde yaşananlar, Küresel Sendika IndustriALL'ın üyesi olan Güney Afrika Ulusal Maden İşçileri Sendikası (NUM) tarafından şiddetle kınandı. İddialara göre, 12'den fazla kadın madenci, altın çaldıkları şüphesiyle vardiya bitiminde güvenlik görevlileri tarafından çıplak aramaya zorlanıyor. Ancak, tehdit altında oldukları ve konuşmaktan çekindikleri için bu sayının daha yüksek olabileceği belirtiliyor. Madeni işleten Heaven-Sent SA Sunshine Investment şirketinin bu uygulamalara son vermesi için yoğun baskı yapılıyor.

Çalışma koşullarının da oldukça zorlu olduğu belirtiliyor. İşçiler uzun saatler boyunca çalıştırılıyor ve yer altına yiyecek götürmelerine izin verilmiyor. Bu insanlık dışı uygulamalara karşı NUM, yasal işlem başlatmayı değerlendiriyor ve Maden ve Petrol Kaynakları Bakanlığı'nı soruşturma açmaya çağırıyor. Sendika, maden yönetimiyle görüşmeler yaparak bu ihlallerin derhal sonlandırılmasını talep etti.

Sendikalar ve Bakanlık Harekete Geçti

NUM Kadın Konferansı'nda konuşan kadın yapılanması başkanı Magrett Gabanele, sendikanın kadın madencilere yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve tacizle mücadeleye kararlılıkla devam ettiğini vurguladı. Sendika, güvenlik görevlilerinin kadın madencileri çıplak aramaya maruz bırakmaması gerektiğini, bunun yerine işçilerin mahremiyetine ve onuruna saygı gösteren teknolojilerin kullanılabileceğini savunuyor.

Kadınlar, Gençler ve Engelliler Bakanlığı, madenin bulunduğu topluluklar ve çeşitli sivil toplum kuruluşları da Kopanang'daki uygulamaları kınadı. IndustriALL Sahra Altı Afrika Bölge Sekreteri Paule France Ndessomin, maden yönetiminin bu aşağılayıcı uygulamalara ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddete son vermek için acilen etkili politikalar hayata geçirmesi gerektiğini belirtti.

NUM kadın yapılanmasının eski üyeleri Tania Bowers ve Lebo Mncayi-Poloko, Johannesburg merkezli Sowetan gazetesinde kaleme aldıkları yazıda şu ifadelere yer verdi:

“Bu sadece bir iş hukuku ihlali ya da mahremiyetin çiğnenmesi meselesi değil; bu, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin en saldırgan ve en vahşi hâlidir. Güvenlik adına kadın bedenlerinin metalaştırılmasıdır. Bu tür insanlık dışı uygulamalara olanak sağlayan sistemlerden fayda sağlayanların sessiz onayıdır. Kadın bedenleri gözetimin, şüphenin ve şiddetin nesnesi hâline geldiğinde, bu sadece kötü yönetimin değil; işyerinde kökleşmiş ataerkilliğin de bir tezahürüdür.”

Olayla ilgili tepkiler çığ gibi büyürken, yetkililerin soruşturmayı derinleştirmesi ve sorumluların cezalandırılması bekleniyor. Kadın madencilerin yaşadığı bu insanlık dışı muamelenin son bulması ve işçi haklarının korunması için gerekli adımların atılması büyük önem taşıyor.