Edirne Cezaevi'nde bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sosyal medya hesabından yaptığı "Hamasat Değil Cesaret Zamandır" başlıklı açıklamayla gündeme oturdu. Demirtaş, Orta Doğu'daki gelişmelere ve Türkiye'nin iç siyasetine dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Açıklamalarıyla dikkat çeken Demirtaş, bölgedeki gerilimlere ve Türkiye'nin izlemesi gereken politikalara dair çarpıcı mesajlar verdi.

Demirtaş'tan Bölgesel Barış Vurgusu

Demirtaş açıklamasında, İran'a yönelik askeri operasyonların durdurulması ve müzakere masasına dönülmesi gerektiğini vurguladı. "İran rejimi uzun yıllardır demokrasi ve insan haklarına tümden kapalı kalmakla, öncelikle kendi yurttaşlarına büyük haksızlık yapıyor. Ancak hiçbir gerekçe, emperyal müdahaleye haklılık kazandırmaz." diyen Demirtaş, bölgesel barışın ilkesel olarak savunulması ve bu yönde yoğun çaba harcanması gerektiğini belirtti. Ayrıca, Türkiye'nin iç cephede de birliği ve barışı sağlamak adına daha hızlı ve cesur adımlar atması gerektiğini ifade etti.

Çözüm Süreci ve Siyasi Tutuklular Çağrısı

Demirtaş, çözüm sürecine dair de önemli mesajlar verdi. Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat çağrısı ve PKK'nın fesih kararıyla birlikte silahsızlanma sürecinin hızla tamamlanması gerektiğini belirten Demirtaş, tüm tarafların bu konuda en yüksek düzeyde çaba, cesaret ve feraset göstermesi gerektiğini vurguladı. İç cephenin güçlendirilmesi amacıyla siyasi tutukluluklara son verilmesi çağrısında bulunan Demirtaş, "Ortada bir suç isnadı varsa bunun, tarafsızlığı ve bağımsızlığı sorgulanmayacak savcılar ve yargıçlar eliyle yürütülmesi için gerekli adımlar atılmalıdır." dedi. Seçilmiş belediye başkanları ve bürokratların hukuksuz yargılamalarına son verilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Türkiye'nin Birlik ve Beraberlik İçinde Olması Gerekiyor

Orta Doğu'daki ateşin devasa bir yangına dönüşme tehlikesine dikkat çeken Demirtaş, hiç kimsenin küçük hesaplar yaparak maceracı ve riskli hamleler yapmaması gerektiğini söyledi. "Unutulmamalıdır ki, emperyalizmin bir kazanımından kimseye bir şey vermez." diyen Demirtaş, Türkiye toplumunun bu dönemde bir ve beraber olması gerektiğini vurguladı. Olası risklere, saldırılara ve provokasyonlara karşı gerektiğinde evde durmaktan, gerektiğinde 86 milyonluk bir halkın ordusuna dönüşerek ortak vatanı can pahasına savunacaklarını belirtti. Kendi sorunlarının da karşılıklı güven ve kardeşlik ruhuyla çözülmesi gerektiğini ifade etti.

Demirtaş, Orta Doğu yangınının kısa sürede sönmeyeceğini öngörerek kısa, orta ve uzun vadeli bir iç ve dış ortak politika hattının belirlenmesi gerektiğini, bu hattın her siyasi grup tarafından gönül rahatlığıyla savunulabilmesi için Cumhurbaşkanı'nın davetiyle TBMM'de tüm siyasi parti genel başkanlarıyla bir çalışma toplantısının yapılmasının yararlı olacağını belirtti. Bu noktaların hiçbirinin iç politikada demokratik muhalefetin önünde engel olmadığını vurgulayan Demirtaş, birlik ve beraberliğin iktidar partisinin değil, Türkiye'nin etrafında olması gerektiğini ifade etti ve herkesi Türkiye soyadı etrafında birleşmeye davet etti.

Selahattin Demirtaş'ın bu açıklamaları, Türkiye'nin iç ve dış politikası açısından önemli bir dönemeçte yapılıyor. Bölgedeki gerilimlerin arttığı, iç siyasette de farklı görüşlerin yoğunlaştığı bir ortamda Demirtaş'ın çağrısı, farklı kesimler tarafından dikkatle değerlendiriliyor. Demirtaş'ın vurguladığı birlik, beraberlik ve cesaret vurgusu, Türkiye'nin geleceği için önemli bir yol haritası sunuyor.