Erdoğan'dan Japonya'ya Tarihi Makale: Asya'dan Dünyaya Ortak Vicdan Çağrısı!
Gündem

Erdoğan'dan Japonya'ya Tarihi Makale: Asya'dan Dünyaya Ortak Vicdan Çağrısı!


29 August 20255 dk okuma65 görüntülenmeSon güncelleme: 02 November 2025

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nikkei Shimbun gazetesinde yayımlanan makalesiyle Türkiye ve Japonya arasındaki köklü dostluğa dikkat çekti. Makalede, iki ülkenin ortak değerleri ve iş birliği potansiyeli vurgulanırken, küresel sorunlara karşı ortak çözüm çağrısı yapıldı.

Türkiye-Japonya Dostluğu: Tarihten Günümüze Güçlü Bağlar

Erdoğan, makalesinde Türkiye ile Japonya arasındaki ilişkinin resmi belgelerden çok daha güçlü bir gönül bağına dayandığını belirtti. Bu bağın, tarihin derinliklerinden gelen ve insanların kalplerine dokunan hatıralarla şekillendiğini ifade etti. 1890'da Ertuğrul Fırkateyni'nin yaşadığı elim kaza, bu bağın en önemli sembollerinden biri olarak vurgulandı. Japon halkının o gün sergilediği şefkat ve ihsanın Türk halkının hafızasında derin bir yer edindiği ve iki ülke arasındaki münasebetleri insani bir temele oturttuğu belirtildi.

Aradan geçen uzun yıllar içinde bu dostluğun altyapı projeleri, teknoloji, eğitim, kültür gibi pek çok alanda kendini gösterdiğini ifade eden Erdoğan, Marmaray'dan Osmangazi Köprüsü'ne, Boğaz'daki ikinci köprüden Haliç Köprüsü'ne kadar birçok eserde Türk azmiyle Japon mühendisliğinin el ele verdiğini hatırlattı. Bu eserlerin sadece çelikten ve betondan oluşmadığını, her birinin iki ülkenin feraseti, ittifakı ve gönül bağının sembolü olduğunu vurguladı. İstanbul'daki Çam ve Sakura Şehir Hastanesi ise bu iş birliğinin sağlık sahasında sergilenen en parlak nişanelerinden biri olarak gösterildi.

Erdoğan, bu kardeşlik ve iş birliğinin sadece ülkelerle sınırlı kalmadığını, geçmişte Orta Doğu coğrafyasında da kendini somut olarak gösterdiğini ifade etti. Türk müteahhitlerin azmi ile Japonların titiz mühendisliği birleştiğinde herkesin örnek aldığı projelerin ortaya çıktığını belirtti. Bütün bunların, ortaklığın güven, samimiyet ve vakar üzerine inşa olunduğunu gösterdiğini vurguladı.

Küresel Sorunlara Ortak Çözüm Çağrısı

Erdoğan, uluslararası sistemin derin buhranlarla sarsıldığına dikkat çekerek, küresel ekonominin defalarca sarsıldığını, enerji ve gıda güvenliğinin kırılgan bir hâl aldığını ve iklim kaynaklı felaketlerin her köşeyi etkilemeye başladığını belirtti. Teknolojinin süratle ilerlemesinin yeni fırsatlar sunduğu gibi beraberinde ciddi riskleri de getirdiğini ifade etti. Bu gelişmelerin hem Türkiye'yi hem de Japonya'yı doğrudan etkilediğini, çünkü ne coğrafyanın uzaklığı ne de ekonomik gücün bu küresel imtihanlardan korunmaya yeterli olmadığını vurguladı.

Bu tablonun, artık hiçbir devletin tek başına küresel meseleleri çözüme kavuşturamadığı gerçeğini gösterdiğini belirten Erdoğan, tek taraflı teşebbüslerin çıkmaza sürüklendiğini, uluslararası kurumların yetersiz kaldığını ifade etti. Bu noktada, köklü medeniyetlere sahip ülkeler olarak Türkiye ve Japonya'nın ortak çabalarının küresel sorunlara yönelik yapıcı çözümlerin önünü açabileceğini vurguladı.

Erdoğan, Türkiye ile Japonya'yı birbirine yaklaştıran en önemli sahalardan birinin insani diplomasi olduğunu belirtti. Halklar arasında var olan muhabbetin, kültürel benzerliklerin ve karşılıklı hürmetin güçlü bir ortak zemin sunduğunu ifade etti. İki halkın da acılar karşısında sessiz kalmayan, yardıma ihtiyaç duyanlara elini uzatan, izzet ve insan onurunu önceleyen bir anlayışa sahip olduğunu vurguladı. Bu nedenle dış politikada müşterek hareket etmenin çok daha kolay olduğunu, çünkü devletler arası iş birliğinin ötesinde halklar arasında kadim bir gönül bağı ve ortak bir hissiyat olduğunu belirtti.

Gazze'ye İnsani Yardım ve Barış Çağrısı

Erdoğan, Gazze'deki duruma da değinerek, İsrail'in soykırımı ve işgali sonucu çocukların açlıktan öldüğü, hastanelerin çalışamaz hale geldiği, şehirlerin harabeye döndüğü, milyonlarca insanın en temel ihtiyaçlardan mahrum bırakıldığı bir tabloya şahit olunduğunu belirtti. Bu facianın bütün insanlığın meselesi olduğunu vurgulayarak, Türkiye olarak susmadıklarını ve susmayacaklarını ifade etti. Ateşkesin sağlanması, insani yardıma engelsiz erişim ve masum sivillerin korunması için her platformda gayret sarf ettiklerini belirtti. Japonya'nın barışı önceleyen irfanı, uluslararası hukuka bağlılığı ve vicdani hassasiyetinin bu süreçte çok kıymetli olduğunu, Türkiye'nin bölgesel tesiri ve insani yardım kapasitesiyle birleştiğinde ortaya vakur ve güçlü bir ortaklık çıkacağını ifade etti.

Erdoğan, bugün yapılması gerekenin ateşkesi temin edecek diplomatik gayretleri artırmak, insani yardımları daha düzenli ulaştırmak, çocukların eğitim ve sağlık ihtiyaçları için kaynaklar oluşturmak ve en önemlisi iki devletli çözüm temelinde adil bir barışı sahiplenmek olduğunu vurguladı. Böylelikle Gazze'de sadece yaraları sarmakla kalmayıp aynı zamanda geleceği ihya edecek bir ümit de doğurulabileceğini belirtti.

Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Japon gazetesindeki makalesi, Türkiye-Japonya dostluğunun önemini ve küresel sorunlara karşı ortak çözüm arayışının gerekliliğini vurgulayan önemli bir mesaj niteliği taşıyor. İki ülkenin iş birliği, bölgesel ve küresel istikrara katkı sağlayabilecek potansiyele sahip. Gazze'deki insani krize dikkat çekerek, uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırması ise Türkiye'nin insani diplomasi anlayışının bir yansıması olarak değerlendirilebilir.