Mersin'in Silifke ilçesinde baharın müjdecisi olan erik hasadı başladı. İlk hasatta kilosu 8 bin TL'ye kadar çıkan erik fiyatları, rekoltedeki düşüşe rağmen 450 TL'ye kadar geriledi. Peki, bu düşüşün sebepleri neler? Erik üreticileri ne düşünüyor? İşte tüm detaylar...

Erik Hasadı Başladı, Fiyatlar Şaşırtıyor!

Silifke'de 6 bin 500 dekar alanda üretilen eriklerin hasadı tüm hızıyla devam ediyor. Kalitesine göre 150 TL ile 450 TL arasında değişen fiyatlarla alıcı bulan erikler, hem iç piyasaya hem de Avrupa ve Orta Doğu ülkelerine ihraç ediliyor. Geçtiğimiz aylarda Mut'ta yapılan ilk hasatta eriğin kilosu 8 bin liraya satılırken, bu durum tüketicileri şaşırtmıştı. Ancak don olayları nedeniyle rekoltede yaşanan düşüş, fiyatların bu seviyelerde seyretmesine neden oldu.

Rekolte Düşüşü Fiyatları Nasıl Etkiledi?

Bu yıl yaşanan don olayları, erik üretimini olumsuz etkiledi. Üreticiler, rekoltedeki düşüşün fiyatları artırmasını beklerken, talepteki azalma ve arzın dengelenmesiyle fiyatlar beklenenin aksine geriledi. Erik üreticisi Ahmet Bey, "Geçen yıla göre rekoltede ciddi bir düşüş var. Ancak buna rağmen fiyatlar beklediğimiz gibi yükselmedi. Tüketicinin alım gücünün düşmesi de bu durumda etkili oldu" dedi.

Erik İhracatı Devam Ediyor

Silifke'de üretilen erikler, iç piyasanın yanı sıra Hollanda, Almanya, İngiltere, Dubai ve Arap ülkelerine de ihraç ediliyor. Özellikle Avrupa ülkelerinde Türk eriklerine olan talep oldukça yüksek. İhracat sayesinde üreticiler, bir nebze olsun kayıplarını telafi etmeye çalışıyor. İşte erik ihracatının yapıldığı ülkeler:

• Hollanda
• Almanya
• İngiltere
• Dubai
• Arap Ülkeleri

Mersin'de erik hasadının başlamasıyla birlikte fiyatların düşmesi, tüketiciler için sevindirici bir haber oldu. Ancak rekoltedeki düşüş ve üreticilerin yaşadığı zorluklar, önümüzdeki dönemlerde erik fiyatlarının nasıl seyredeceği konusunda belirsizlik yaratıyor. Uzmanlar, iklim değişikliğinin tarım üzerindeki etkilerinin giderek arttığına dikkat çekerek, bu tür olayların gelecekte daha sık yaşanabileceği uyarısında bulunuyor. Bu durum, tarım politikalarının ve destekleme mekanizmalarının yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kılıyor.