Yargıtay, lise öğrencisi Gamze Açar'ın ölümüyle ilgili davada verilen cezaları onadı. Bu karar, kamuoyunda büyük yankı uyandıran ve uzun süredir takip edilen davada son nokta oldu.

Olayın Geçmişi

Lise öğrencisi Gamze Açar, 7 Kasım 2020'de internette gördüğü iş ilanı üzerine Rıza Doğan ile iletişime geçti. İş görüşmesi için Ankara'nın Kızılcahamam ilçesindeki termal otele giden Açar, aynı gün sabaha karşı, kaldığı 5'inci kattaki odanın balkonundan düşerek hayatını kaybetti. Bu olay, Türkiye'de büyük bir infial yaratmış ve geniş çaplı soruşturmalara yol açmıştı.

Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda; sanıklar Rıza Doğan, Mustafa Emre Demiral, Mehmet Doğan, Emre Eker ve Hüseyin Emre Gürgen hakkında 'Kasten öldürme', 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' ve 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçlarından iddianame hazırlandı. Ankara Batı 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, sanıklara çeşitli cezalar verilmişti:

• Rıza Doğan: 'Kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'Nitelikli cinsel istismar' suçundan 17 yıl ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan 9 yıl olmak üzere toplam 26 yıl hapis cezası.
• Mustafa Emre Demiral: 'Kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan 9 yıl hapis cezası.
• Mehmet Doğan, Emre Eker ve Hüseyin Emre Gürgen: Tüm suçlamalardan beraat.

Yargıtay'ın Kararı

Sanık müdafileri, mağdur ailesi ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili karara itiraz ederek, dosyayı istinaf ve ardından Yargıtay'a taşıdı. Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, 26 Mart 2025 tarihli kararında, hem mahkeme sürecinin usulüne uygun yürütüldüğünü, hem de delillerin yeterli ve hukuka uygun olduğunu belirtti. Yargıtay'ın ilamında, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların hükmü bozacak nitelikte olmadığı, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün bulunmadığı ve beraat kararlarının da hukuki dayanağının bulunduğu vurgulandı.

Adalet Yerini Buldu mu?

Yargıtay'ın bu kararıyla birlikte, Gamze Açar davasında verilen cezalar kesinleşmiş oldu. Bu karar, kamuoyunda farklı tepkilere yol açsa da, Yargıtay'ın gerekçeli kararı, hukuki sürecin titizlikle yürütüldüğünü gösteriyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın da davaya müdahil olması, sürecin hassasiyetini ve devletin bu tür olaylara karşı duruşunu göstermesi açısından önem taşıyor. Bu karar, benzer davalar için emsal teşkil edebilir ve adaletin tecellisi için önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.