İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB),Ahmet Adnan Saygun'un başyapıtı "Gılgamış" operasını 42 yıl sonra ilk kez sahneye koyarak büyük bir sanat olayına imza attı. Eserin dünya prömiyeri, 16. Uluslararası İstanbul Opera ve Bale Festivali'nde gerçekleşti. Caner Akın'ın rejisiyle sahnelenen bu önemli yapımda, İDOB Orkestrası İbrahim Yazıcı yönetiminde, İDOB Korosu ise Volkan Akkoç'un şefliğinde performans sergiledi.

Gılgamış'ın Tarihi Yolculuğu

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Tan Sağtürk, İDOB'un Gılgamış operası ile adını tarihe yazacağını belirtti. Sağtürk, "Bu akşam AKM Türk Telekom Salonu'nun görkemli atmosferinde, Gılgamış operasının büyülü diyarına ilk yolculuğu gerçekleştireceğiz. Gılgamış, bilgisizlikten bilgiye geçişi tasavvufi bir şekilde ele almasından dolayı zamansız bir eser olma özelliğine sahip, özgürlük tutkusu destanıdır" dedi. Bu sözler, eserin sadece bir sahne gösterisi olmadığını, aynı zamanda derin bir felsefi yolculuk olduğunu vurguluyor.

İDOB Müdürü ve Sanat Yönetmeni Caner Akgün, Saygun'un başyapıtının 42 senedir sergilenmeyi beklediğini ifade etti. Akgün, "İDOB'un kurucusu Aydın Gün hocamızla Ahmet Adnan Saygun hocamız, bu eseri sahnelenmesi için uzun yıllar çok uğraştı fakat şanssızlıklardan bir türlü olamadı. Harika bir ekip, yaratıcı kadro, orkestra, koro, solist ve bale sanatçıları, teknik ekibimiz herkes yaklaşık 6 ay boyunca büyük bir emek harcadı ve şu an sizin karşınızdayız. Herkese çok teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.

Gılgamış Destanı, insanlık tarihinin en eski yazılı eserlerinden biri olarak kabul edilir. MÖ 3. binyılda Sümerler tarafından yaratılan bu destan, kahramanlık, dostluk, ölüm ve ölümsüzlük gibi evrensel temaları işler. Gılgamış, Uruk kralı olarak bilinir ve yarı tanrısal özelliklere sahiptir. En yakın arkadaşı Enkidu ile birlikte birçok maceraya atılır. Ancak Enkidu'nun ölümü, Gılgamış'ı derinden etkiler ve onu ölümsüzlüğün arayışına sürükler. Bu arayış, onu bilgelik ve olgunluğa taşır.

Eserin Sahnelenme Süreci

Gılgamış operasının sahnelenmesi, uzun ve titiz bir çalışma sürecini gerektirmiştir. 42 yıl boyunca bekleyen bu eser, İDOB'un özverili çalışmalarıyla yeniden hayat buldu. Orkestra, koro, solistler ve teknik ekip, yaklaşık altı ay boyunca yoğun bir hazırlık dönemi geçirdi. Bu süreçte, eserin müzikal ve dramatik yapısı derinlemesine incelendi, karakterler ve olay örgüsü titizlikle çalışıldı. Caner Akın'ın rejisi, eserin evrensel temalarını günümüze taşıyarak, izleyicilere unutulmaz bir deneyim yaşatmayı hedefledi.

Operanın sahnelenmesinde emeği geçen herkes, eserin önemini ve değerini bilerek hareket etti. Sanatçılar, Gılgamış'ın derin duygusal yolculuğunu ve insanlığın temel sorularına getirdiği yorumları en iyi şekilde yansıtmaya çalıştı. Teknik ekip ise, sahne tasarımı, kostümler ve ışıklandırma gibi unsurlarla eserin atmosferini zenginleştirdi. Tüm bu çalışmalar, Gılgamış operasının dünya prömiyerinin büyük bir başarıyla gerçekleşmesini sağladı.

Gılgamış'ın Mirası

Gılgamış operasının 42 yıl sonra sahnelenmesi, sadece bir sanat olayı değil, aynı zamanda kültürel bir mirası yeniden canlandırma çabasıdır. Bu eser, insanlığın ortak değerlerini ve evrensel sorunlarını ele alarak, farklı kültürler arasında bir köprü kurar. Gılgamış'ın hikayesi, günümüzde de geçerliliğini koruyan temaları işleyerek, izleyicilere ilham verir ve düşündürür.

• Ölümlülük ve ölümsüzlük arayışı
• Dostluğun önemi
• Bilgi ve bilgelik yolculuğu
• İnsan doğasının karmaşıklığı
• Doğa ile insanın ilişkisi

Gılgamış operası, Ahmet Adnan Saygun'un eşsiz müzikal diliyle ve Caner Akın'ın yenilikçi rejisiyle, izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunuyor. Eserin sahnelenmesi, Türk opera ve bale sanatının gelişimine önemli bir katkı sağlıyor ve genç sanatçılara ilham kaynağı oluyor. Gılgamış'ın mirası, gelecek nesillere aktarılmaya devam edecek ve insanlığın ortak hafızasında yaşamaya devam edecektir.

Gılgamış operasının prömiyeri, sanatseverler tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı. Eserin sahnelenmesi, uzun yıllardır bekleyen bir hayalin gerçekleşmesi anlamına geliyor. İDOB'un bu önemli yapımı, Türk sanat tarihinde unutulmaz bir yer edinecek ve gelecek yıllarda da sahnelenmeye devam edecektir. Gılgamış'ın hikayesi, insanlığın ortak değerlerini ve evrensel sorunlarını ele alarak, farklı kültürler arasında bir köprü kurmaya devam edecektir.