
Gizli Demiryolu Hattı: İsrail-BAE Arasında Neler Oluyor?
İsrail Ulaştırma Bakanı Miri Regev'in Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) gerçekleştirdiği gizli görüşmeler, iki ülke arasındaki demiryolu projesini yeniden gündeme getirdi. İki yıldır askıda olan Abu Dabi–Tel Aviv demiryolu projesinin canlandırılması amacıyla yapılan bu temaslar, bölgesel iş birliği ve ekonomik entegrasyon açısından büyük önem taşıyor. Ziyaretin gizli tutulması, projenin yeniden masaya yatırılmasının ne kadar hassas bir konu olduğunu gözler önüne seriyor.
Demiryolu Projesi Neden Önemli?
Bakan Regev'in Abu Dabi'deki demiryolu otoritesi temsilcileriyle yaptığı toplantılarda, Körfez bölgesinden Hayfa Limanı'na uzanacak hattın lojistik rolü, yük taşımacılığı senaryoları ve bölgesel entegrasyona sağlayacağı katkılar detaylı bir şekilde ele alındı. Projenin, Hindistan'dan gelen malların Orta Doğu üzerinden Avrupa'ya geçişini hızlandıracak bir ekonomik koridor olarak kurgulandığı belirtiliyor. Bu koridor, sadece ticareti kolaylaştırmakla kalmayacak, aynı zamanda bölgesel ekonomik büyümeyi de destekleyecek.
Proje Neden Durdurulmuştu?
Demiryolu projesi, bölgedeki güvenlik riskleri ve siyasi gerilimlerin artması nedeniyle iki yıl önce askıya alınmıştı. Ancak son haftalarda yapılan diplomatik temaslar, Körfez'deki güç merkezlerinin projeyi yeniden değerlendirdiğini gösteriyor. BAE'nin Hindistan, Suudi Arabistan ve Ürdün ile yürüttüğü teknik istişarelerde belirli ilerlemeler sağlandı. Projenin hayata geçirilmesi, bölgedeki siyasi istikrarın sağlanması ve güvenliğin artırılmasıyla doğrudan ilişkili.
Görüşmelerde Hangi Konular Ele Alındı?
- Ülkeler arası tren geçişlerini yönetecek teknik bir mekanizma kurulması
- Siyasi krizler yaşansa dahi lojistik akışın kesintiye uğramamasını sağlayacak bir idari çerçeve oluşturulması
- Ürdün ile İsrail arasında, Ölü Deniz'in güneyinden geçecek alternatif bir hattın fizibilite çalışmalarının yeniden ele alınması
Görüşmelerde, ülkeler arası tren geçişlerini yönetecek teknik bir mekanizma kurulması da gündeme geldi. Bu yapının, siyasi krizler yaşansa dahi lojistik akışın kesintiye uğramamasını sağlayacak bir idari çerçeve sunması hedefleniyor. Ayrıca Ürdün ile İsrail arasında, Ölü Deniz'in güneyinden geçecek alternatif bir hattın fizibilite çalışmalarının yeniden ele alındığı ifade edildi. Bu alternatif hat, projenin güzergahında yaşanabilecek olası sorunlara karşı bir yedek plan olarak değerlendiriliyor.
Bölgesel Rekabet ve Koridor Vizyonu
Uzmanlar, projenin Hindistan–Orta Doğu–Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC) ile örtüşen yönlerinin bulunduğunu, bu nedenle dosyanın yalnızca teknik değil jeopolitik bir boyuta sahip olduğunu belirtiyor. IMEC kapsamında Orta Doğu üzerinden Avrupa'ya uzanan yeni tedarik zincirleri planlanıyor. Bu durum, projenin sadece bölgesel değil, küresel ticarete de önemli katkılar sağlayabileceğini gösteriyor.
Sonuç olarak, İsrail ve BAE arasındaki gizli demiryolu görüşmeleri, bölgedeki ekonomik ve siyasi dengeleri yeniden şekillendirebilecek potansiyele sahip. Projenin hayata geçirilmesi, sadece iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda tüm bölge için yeni fırsatlar yaratacaktır. Ancak projenin başarısı, bölgesel istikrarın sağlanmasına ve siyasi engellerin aşılmasına bağlı olacak.













