Esenyurt'ta vahşi bir saldırı sonucu hayatını kaybeden gazeteci ve yaşam savunucusu Hakan Tosun cinayetinde yeni gelişmeler yaşanıyor. Emniyet Müdürlüğü, soruşturma kapsamında 12 farklı güvenlik kamerasına ait görüntülerin dosyaya eklendiğini açıkladı. Bu gelişme, cinayetin aydınlatılması için kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.

Cinayet Gecesi Neler Yaşandı?

10 Ekim gecesi Esenyurt'ta bir grubun saldırısına uğrayan gazeteci Hakan Tosun, ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede 13 Ekim'de hayatını kaybetmişti. Tosun'un ölümü, basın camiasında ve çevreciler arasında büyük üzüntüye yol açmıştı. Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında iki şüpheli tutuklanmıştı. Ancak, saldırının ardından şüphelilerin ailelerinin, olay anını net bir şekilde kaydeden bir işyerine giderek kamera görüntülerine el koyduğu iddiaları gündeme gelmişti.

Emniyetten Açıklama Geldi

Emniyet Müdürlüğü, söz konusu iddialar üzerine yaptığı açıklamada, 12 farklı kameradan alınan görüntülerin soruşturma dosyasına eklendiğini duyurdu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Sosyal medyada yer alan iddialar üzerine, bahsi geçen işyerindeki kamera cihazının alınmasıyla ilgili inceleme başlatılmıştır. İşyeri sahibi Y.S. ile kamera cihazını aldığı öne sürülen O.M. ve C.M. isimli şahıslar yakalanarak gözaltına alınmıştır. Söz konusu cihaz ele geçirilmiş ve gerekli incelemeler için ilgili birimlere teslim edilmiştir.”

Emniyet, gözaltına alınan kişiler hakkında uygulanan adli süreci de kamuoyuyla paylaştı. Açıklamada, "Yakalanan Y.S., 15 Ekim 2025’te sevk edildiği adli makamlarca adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış, O.M. ve C.M. hakkında da 16 Ekim 2025 tarihinde adli kontrol hükümleri uygulanmıştır" denildi.

Soruşturma Devam Ediyor

Hakan Tosun cinayetine ilişkin soruşturma tüm hızıyla devam ediyor. Emniyetin elde ettiği kamera görüntülerinin cinayetin aydınlatılmasında önemli rol oynaması bekleniyor. Görüntülerdeki detayların incelenmesiyle birlikte, cinayetin ardındaki gerçeklerin ortaya çıkarılması hedefleniyor.

Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için, toplum olarak şiddete karşı durmalı ve gazetecilerin güvenli bir ortamda görevlerini yapabilmelerini sağlamalıyız. Hakan Tosun'un hatırası, yaşam savunucularının mücadelesinde her zaman yaşayacaktır.