
Handan İnci Elçi Vefatı: Tanpınar'ın İzinde Bir Ömür!
Ahmet Hamdi Tanpınar üzerine yaptığı önemli akademik çalışmalarla tanınan, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nin (MSGSÜ) değerli Rektörü Prof. Dr. Handan İnci Elçi, sevenlerini yasa boğarak aramızdan ayrıldı. Elçi, vefatının ardından üniversite bünyesinde kurduğu Tanpınar Merkezi tarafından düzenlenen özel bir anma programıyla yad edildi.
"Ve Hala Eşiğinde Yarım Kalmış Rüyanın": Handan İnci Elçi'yi Anma Töreni
15 Ekim'de, ne yazık ki amansız bir hastalığa yenik düşerek, tıpkı çok sevdiği Tanpınar gibi 61 yaşında hayata veda eden Elçi için düzenlenen "Ve Hala Eşiğinde Yarım Kalmış Rüyanın. Handan İnci Elçi Anısına" başlıklı program, hocaları, mesai arkadaşları, öğrencileri ve sevenlerini bir araya getirdi. MSGSÜ İstanbul Resim ve Heykel Müzesi'nde gerçekleşen bu anlamlı programda, MSGSÜ'nün 138 yıllık tarihinde bir ilki gerçekleştirerek ilk kadın rektör unvanını taşıyan Prof. Dr. Elçi'nin çok yönlü kimliği; idareci, hoca ve edebiyatçı yönleri öne çıkarıldı.
Programın açılış konuşmalarını MSGSÜ Vekil Rektörü Prof. Dr. Burçin Cem Arabacıoğlu, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Adem Erdem Erbaş ve Prof. Dr. Nuri Seçgin ile Prof. Dr. Hanife Koncu gerçekleştirdi. Konuşmacılar, Elçi'nin üniversiteye yaptığı değerli katkıları vurguladılar. Programın en duygusal anlarından biri ise, aynı zamanda mahalle komşusu olan Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk'un gönderdiği videolu mesaj oldu.
Pamuk, mesajında Elçi'yi şu sözlerle anlattı: "Onunla kitaplardan, romanlardan, başka yazarlardan, edebi yeniliklerden, tartışmalardan söz etmekten çok hoşlanırdım. Hoşgörülü idi, çok geniş kültürü vardı. Her şeyi takip ederdi ve her şeye karşı daha yumuşak yaklaşırdı. Handan İnci deyince benim aklıma hem kuvvetli bir alim, bilim adamı, edebiyatı seven biri geliyor. Alim olmasına rağmen romanları, kitapları sırlar saklayan, erişilmez, anlaşılmaz, hayattan uzak, kütüphanelerde durması gereken şeyler olarak görmez, hayatın içinde yaşayan şeyler olarak görürdü."
Pamuk sözlerine şöyle devam etti: "Onun için edebiyat iyi ile kötünün ayrıldığı bir yer değil, hayatın zenginliğinin temsil edildiği, canlı, yaşayan zengin bir alemdi. Her zaman bana çalışma zevki, heyecanı verirdi. Şimdi onunla buluşup yeniden kitaplardan söz edemeyeceğimiz için çok üzgünüm. Onu çok özleyeceğim. Çok özel bir insandı ve Türk edebiyatı hakkında yaptığı çalışmalar da çok kalıcı olacaktır."
Handan İnci Elçi'nin Edebiyat Dünyasına Katkıları
Açılış etkinliğinin ardından, Handan İnci Elçi'nin edebiyat dünyasına yaptığı katkıların derinlemesine incelendiği iki oturumlu bir program gerçekleştirildi. Prof. Dr. Abdullah Uçman'ın moderatörlüğünü üstlendiği ilk oturumda, Prof. Dr. Baki Asiltürk, yazar Ömer Erdem ve Asuman Kafaoğlu, Handan İnci Elçi'nin edebiyat tutkusunu, Türk edebiyatına yaptığı katkıları ve anılarını paylaştılar. İkinci oturumda ise, Habil Sağlam'ın moderatörlüğünde Elçi'nin çalışma arkadaşları ve öğrencileri düşüncelerini dile getirdiler. Özge Şahin, Şevval Demirsel, Türküler Özgül ve Zeynep Zengin, hocaları Handan İnci Elçi'nin hem kendi akademik çalışmalarına katkılarını, hem de gündelik hayat ile akademiyi buluşturma anlamında ne tür çalışmalara imza attığını vurgulayan konuşmalar yaptılar.
Handan İnci Elçi'nin vefatı, Türk edebiyatı ve akademi dünyası için büyük bir kayıp. Ancak, onun Ahmet Hamdi Tanpınar üzerine yaptığı çalışmalar ve yetiştirdiği öğrenciler, adının ve mirasının yaşamaya devam edeceğinin en büyük kanıtı. Elçi'nin edebiyata olan tutkusu ve öğrencilerine ilham verme çabası, her zaman hatırlanacak ve gelecek nesillere ışık tutacaktır.












