İstanbul Emek ve Demokrasi Güçleri, Hakların Demokratik Kongresi (HDK) hakkında başlatılan soruşturma kapsamında 21 Şubat’ta tutuklanan 30 gazeteci, siyasetçi ve sanatçı için İstanbul Adalet Sarayı önünde bir eylem düzenledi. Eylemde, "Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz" sloganları atılırken, "Milyonlarız, mahkum olmayız" pankartı açıldı.
HDK’ye Yönelik Tutuklamalar ve Eylem
HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, eylemde yaptığı konuşmada, HDK’nin 14 yıl önce 800’ü aşkın delegeyle kurulduğunu ve barış, demokrasi ve özgürlük mücadelesinin önemli bir adresi olduğunu vurguladı. Beştaş, "Bugün yine haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı duruşumuzu göstermek için buradayız. HDK’yi suç örgütü olarak göstermeye çalışıyorlar, ancak bu mümkün değil" dedi.
Beştaş, tutuklamaların siyasi bir saldırı olduğunu belirterek, "Bu operasyonlar, kadınlara, emekçilere, sosyalistlere, Kürtlere ve ortak mücadeleye yönelik bir saldırıdır. Aynı zamanda tüm Türkiye’ye gözdağı verme amacı taşıyor" ifadelerini kullandı.
“Suç Varsa Neden 14 Yıl Beklediniz?”
Meral Danış Beştaş, savcıların ve iktidarın tutuklamaları zamana göre planladığını savunarak, "Eğer bir suç varsa, neden 14 yıl beklediniz? Suç olmadığını siz de biliyorsunuz. Demokrasi ve insanca bir yaşam talebi suç olamaz" dedi. Beştaş, iktidara seslenerek, "Biz buradayız, elimizde dilekçelerle geldik. Evlere baskın yapmanıza gerek yok. Milyonlarız, buyrun gelin" çağrısında bulundu.
Toplumsal Muhalefetin Gücü
HDK kurucu delegelerinden Levent Tüzel de iktidarın, kendisini eleştirenlere karşı bir "cadı avı" başlattığını belirtti. Tüzel, "Her gün yeni bir operasyonla karşılaşıyoruz. İktidar, demokrasi isteyen herkese karşı cadı avı başlatmış durumda" dedi.
HDK’nin barış ve demokrasi mücadelesinin büyüyeceğini vurgulayan Beştaş, "Kürt mücadelesiyle Türkiye halklarının mücadelesini ayıramayacaksınız. Barış ve demokrasi mücadelesini kar topu gibi büyüteceğiz" ifadelerini kullandı.
Eylemde ayrıca, tutuklananların emek, barış ve demokrasi mücadelesine şahit oldukları belirtilerek, "Arkadaşlarımızı sahipleniyoruz" mesajı verildi. Toplumsal muhalefetin susmayacağı vurgulanırken, HDK’nin meşru bir platform olduğu bir kez daha altı çizildi.
