
Hikmet Çetin'den Kılıçdaroğlu'na Şok Telefon! Özür Diletti
Eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, Kemal Kılıçdaroğlu'nu telefonla arayarak gündeme bomba gibi düşen açıklamaları nedeniyle özür diledi. Bu beklenmedik hamle, siyaset kulislerinde büyük yankı uyandırdı. Peki, Hikmet Çetin neden özür diledi ve Kılıçdaroğlu bu duruma nasıl tepki verdi? İşte tüm detaylar...
Özrün Ardındaki Neden: "Mutlak Butlan" İddiası
Hikmet Çetin'in özrüne neden olan olay, T24'te yayımlanan bir röportajda dile getirdiği "mutlak butlan" iddiası oldu. Çetin, röportajda Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden aday olamayacağı konusuna yeterince ağırlık vermediğini ve anayasaya aykırı olmasına rağmen dokunulmazlıkların kaldırılmasına 'evet' dediğini belirtmişti. Bu sözler, CHP içinde büyük tartışmalara yol açmış ve Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilerin artmasına neden olmuştu. Çetin, röportajda ayrıca Selahattin Demirtaş'ın hala içeride olmasının sorumlusunun Kılıçdaroğlu olduğunu da iddia etmişti.
İşte o tartışmalı sözler:
- "Kemal Bey'in ‘mutlak butlan’ için en üst düzeydekilerle temas içinde olduğunu sanıyorum."
- "Kılıçdaroğlu Erdoğan’ın yeniden aday olamayacağı konusu üzerinde gereken ağırlıkta durmadı."
- "Anayasaya aykırı olduğunu bile bile dokunulmazlıkların kaldırılmasına 'evet' dedi, Selahattin Demirtaş bugün onun yüzünden hâlâ içeride."
Kılıçdaroğlu'nun Cevabı ve "Normalleşme" Süreci
Hikmet Çetin'in özür telefonu üzerine Kemal Kılıçdaroğlu'nun nasıl bir tepki verdiği merak konusuydu. Çetin, Kılıçdaroğlu'nun kendisine "Aramanız ve sözleriniz kıymetli" dediğini aktardı. Bu cevap, Kılıçdaroğlu'nun nezaketini koruduğunu ve olayı büyütmek istemediğini gösteriyor. Ancak, Çetin'in aktardığına göre Kılıçdaroğlu, yerel seçimlerin ardından başlayan "normalleşme" sürecine de karşı olduğunu belirtti. Bu durum, CHP içinde "normalleşme" konusunda farklı görüşlerin olduğunu ve sürecin sancılı geçebileceğini işaret ediyor.
Normalleşme süreci, Türkiye siyasetinde son dönemde sıkça konuşulan bir konu haline geldi. Özellikle yerel seçimlerin ardından siyasi partiler arasındaki diyalog kanallarının açılması ve gerginliğin azaltılması hedefleniyor. Ancak, Kılıçdaroğlu'nun "normalleşme" sürecine karşı olduğunu belirtmesi, bu konudaki tartışmaların daha da alevlenebileceğini gösteriyor.
Siyaset bilimciler, Kılıçdaroğlu'nun bu tavrının nedenlerini farklı şekillerde yorumluyor. Bazılarına göre, Kılıçdaroğlu, "normalleşme" adı altında bazı ilkelerden ödün verilmesinden endişe ediyor. Diğerleri ise, Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin muhalefet kimliğini korumak istediğini ve iktidarla uzlaşmanın tabanda tepkilere yol açabileceğini düşünüyor.
CHP'deki bu gelişmeler, Türkiye siyasetinin önümüzdeki dönemde nasıl şekilleneceği konusunda önemli ipuçları veriyor. "Normalleşme" sürecinin nasıl ilerleyeceği, siyasi partiler arasındaki ilişkilerin nasıl gelişeceği ve CHP'nin bu süreçteki rolü, merakla takip ediliyor.











