
İBB Operasyonu: Ali Mahir Başarır'dan Şok Sözler!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında gerçekleştirilen üçüncü dalga gözaltı operasyonu, siyasi arenada büyük yankı uyandırdı. Sabah saatlerinde başlayan operasyonda, İBB Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Taner Çetin'in de aralarında bulunduğu 22 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, operasyonlara sert tepki göstererek yargının tutumunu eleştirdi.
Yargı Mafya Gibi mi Davranıyor?
SZC TV'de katıldığı programda konuşan Ali Mahir Başarır, "Yargı, mafya gibi davranıyor. Masumiyet karinesi, hukuk ve anayasa ilkeleri ayaklar altına alınmış. Böyle bir tablo utanç verici" ifadelerini kullandı. Başarır, operasyonların amacının muhalefeti susturmak olduğunu savunarak, "Tüm daire başkanlarını, belediye başkanımızı ve ekip arkadaşlarını Silivri'ye atan bir düzen var. Neden bu gözaltılar hep CHP'li belediye başkanlarını hedef alıyor?" diye sordu.
Adalet Sistemine Güven Kalmadı mı?
Başarır, mevcut adalet sistemine olan güvensizliğini şu sözlerle dile getirdi: "Eğer bugün böyle bir hukuk sistemi işletiliyorsa 86 milyona geçmiş olsun. İnsanlar ifadeleri değiştirmeleri için baskı görüyor. Yargı, mafya gibi hareket ediyor." Bu sözler, Türkiye'deki adalet sistemine duyulan güvenin ne kadar azaldığını gözler önüne seriyor.
Hukuk Güvenliği Ayaklar Altında mı?
Başarır, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:
- "Bu, olabilecek bir şey değil. Masumiyet karinesi ayaklar altına alınmış."
- "Hukukun üstünlüğü ayaklar altına alınmış."
- "Anayasa, ceza hukuku ilkeleri ayaklar altına alınmış."
Başarır, bu durumun kabul edilemez olduğunu ve insanların artık hukuk güvenliğinin kalmadığını vurguladı. Ayrıca, bazı savcıların hukuksuz soruşturmalar yürüttüğünü ve bazı gazetecilerin de onlarla eş zamanlı olarak algı operasyonu yaptığını iddia etti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik operasyon ve Ali Mahir Başarır'ın sert tepkisi, Türkiye'deki siyasi gerginliği bir kez daha artırdı. Yargının bağımsızlığı, masumiyet karinesi ve hukuk devleti ilkeleri gibi konular yeniden tartışmaya açıldı. Bu gelişmelerin, Türkiye'nin siyasi geleceği üzerinde önemli etkileri olacağı düşünülüyor.