Bursa'da, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na destek amacıyla düzenlenen protestolara katılan ve tutuklanan 19 gençten 3'ü, mahkeme kararıyla serbest bırakıldı. Bu gelişme, kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, tutuklu gençlerin avukatlarından Kemal Özgür Yetkin, tutuklamaların amacının "gözdağı vermek" olduğunu iddia etti.
Serbest Bırakılma Kararı ve Avukatın Açıklamaları
Tutuklu gençlerin serbest bırakılması, özellikle gençlerin aileleri ve destekçileri arasında sevinçle karşılandı. Avukat Kemal Özgür Yetkin, yaptığı açıklamada, "Bu tutuklamaların hukuki bir dayanağı olmadığını başından beri savunuyorduk. Gençlerin sadece demokratik haklarını kullanarak protesto eylemine katılmaları, tutuklanmaları için yeterli bir sebep değildi" ifadelerini kullandı. Yetkin, tutuklamaların amacının, gençleri ve diğer potansiyel protestocuları sindirmek olduğunu vurgulayarak, "Bu tür uygulamalar, ifade özgürlüğüne ve demokratik haklara açık bir saldırıdır" dedi.
Protestoların Arka Planı ve İmamoğlu'na Destek
Bursa'daki protestolar, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik siyasi baskılara ve engellemelere tepki olarak düzenlenmişti. Protestocular, İmamoğlu'nun İstanbul'a yaptığı hizmetleri ve halkın desteğini vurgulayarak, iktidarın İmamoğlu'nu hedef alan politikalarını eleştirmişlerdi. Protesto sırasında, "İstanbul seninle gurur duyuyor", "Halkın iradesi engellenemez" gibi sloganlar atılmıştı. Protestolara katılan gençlerin tutuklanması, bu tepkilerin daha da artmasına neden olmuştu.
İfade Özgürlüğü ve Demokratik Haklar Vurgusu
Avukat Kemal Özgür Yetkin, serbest bırakılan gençlerin durumunu değerlendirirken, ifade özgürlüğünün ve demokratik hakların önemine dikkat çekti. Yetkin, "Herkesin düşüncelerini özgürce ifade etme ve barışçıl protesto hakkı vardır. Bu hakların korunması, demokratik bir toplumun temel şartıdır. Bu tür tutuklamalar, sadece gençleri değil, tüm toplumu sindirme amacı taşımaktadır" dedi. Yetkin, benzer durumların yaşanmaması için hukuki mücadeleye devam edeceklerini de sözlerine ekledi.
Bursa'daki protestolara katılan gençlerden 3'ünün serbest bırakılması, hukuki sürecin devam ettiğini ve benzer davalarda emsal teşkil edebileceğini gösteriyor. Ancak, avukatların belirttiği gibi, bu tür tutuklamaların ifade özgürlüğüne ve demokratik haklara yönelik bir tehdit oluşturduğu gerçeği de unutulmamalı. Bu olay, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve protesto hakkı konularındaki tartışmaları yeniden alevlendirirken, gelecekte benzer durumların yaşanmaması için daha fazla dikkat ve hassasiyet gösterilmesi gerektiği açıkça görülüyor.