ABD'nin İran'daki nükleer tesislere yönelik saldırısının ardından İsrail'de acil durum ilan edildi ve sosyal kısıtlamalar uygulamaya konuldu. Bu ani karar, olası bir İran misillemesine karşı önlem olarak değerlendiriliyor. Ülke genelinde okullar kapatılırken, toplantılar yasaklandı ve sadece zaruri işletmelerin açık kalmasına izin verildi. Peki, bu kısıtlamaların ardında yatan sebepler neler ve İsrail halkı bu duruma nasıl tepki veriyor?

İsrail'de Alarm Zilleri Çalıyor

İsrail ordusundan yapılan açıklamaya göre, Savunma Bakanı Yisrael Katz ile yapılan durum değerlendirmesi sonucunda İç Cephe Komutanlığı'nın yönergesinde acil değişiklikler yapıldı. Yerel saatle 03.45 itibarıyla yürürlüğe giren bu değişiklikler, ülke genelinde hayatı durma noktasına getirdi. Daha önce 13 Haziran'da başlatılan saldırılarla birlikte benzer kısıtlamaların uygulandığı İsrail'de, bu durum tedirginliği artırmış durumda. Söz konusu kısıtlamalar, 5 gün sonra gevşetilmişti ancak son gelişmelerle birlikte yeniden gündeme geldi.

• Okullar kapatıldı
• Toplantılar yasaklandı
• Sadece zaruri işletmeler açık

ABD'nin İran'a Saldırısı: Neler Yaşandı?

ABD Başkanı Donald Trump, İran'da bulunan Fordo, Natanz ve İsfahan'daki üç nükleer tesise hava saldırısı düzenlediklerini duyurdu. Bu açıklama, bölgedeki gerilimi tırmandırırken, İsrail'in de harekete geçmesine neden oldu. İsrail'in 13 Haziran'da İran'a başlattığı geniş çaplı saldırılarda, nükleer tesisler başta olmak üzere birçok hedef vurulmuştu. Saldırılarda İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı hayatını kaybetti. İran Sağlık Bakanlığı, saldırılarda toplam sivil can kaybının 430, yaralı sayısının ise 3 bin 500'den fazla olduğunu açıkladı. İsrail Başbakanlık Ofisi ise İran ordusunun misillemelerinde 24 kişinin öldüğünü, 1272 kişinin yaralandığını bildirdi.

Bölgede Gerilim Tırmanıyor

İsrail'in aldığı bu sert önlemler, bölgedeki gerilimin ne kadar yüksek olduğunu gözler önüne seriyor. ABD'nin İran'a yönelik saldırıları ve İsrail'in buna karşılık aldığı önlemler, Orta Doğu'da yeni bir çatışma dalgasının habercisi olabilir. Uzmanlar, durumun daha da kötüleşmemesi için diplomatik çabaların artırılması gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, bölgedeki istikrarsızlık daha da derinleşebilir ve küresel güvenlik açısından ciddi sonuçlar doğurabilir.

İsrail'de ilan edilen sosyal kısıtlamalar, bölgedeki gerginliğin somut bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Halkın güvenliği için alınan bu önlemlerin ne kadar süreceği ve bölgedeki gelişmelerin nasıl bir seyir izleyeceği merakla bekleniyor. Umuyoruz ki, diplomatik çözümlerle bu krizin üstesinden gelinir ve bölgede kalıcı bir barış sağlanır.