İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee'nin sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşım, Gazze'de büyük bir endişeye yol açtı. Adraee, Gazze İslam Üniversitesi ve Şifa Hastanesi gibi önemli kurumların da bulunduğu birçok okul ve hastaneye saldırı düzenleyeceklerini duyurdu. Bu açıklama, zaten zor durumda olan Filistin halkı arasında büyük bir korku ve panik yarattı.

Saldırı Tehdidi Altındaki Bölgeler

Adraee'nin hedef göstereceklerini açıkladığı binalar, Gazze'nin yoğun nüfuslu Rimal Mahallesi'nde bulunuyor. Bu bölgeler, aynı zamanda İsrail saldırıları nedeniyle yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı yerler olarak da biliniyor. Birleşmiş Milletler'in (BM) verilerine göre, İsrail ordusunun saldırıları sonucu Gazze'deki yaklaşık 2,3 milyon Filistinlinin yüzde 90'ı en az bir kez yerinden edildi.

Bu durum, uluslararası hukuka aykırı olduğu kadar, insani açıdan da kabul edilemez bir durumdur. Sivillerin sığındığı hastane ve okulların hedef alınması, savaş suçları kapsamına girmektedir.

İsrail'in bu tehditleri, bölgedeki gerilimi daha da tırmandırırken, uluslararası toplumun tepkisini çekmektedir.

Uluslararası Toplumun Tepkisi

İsrail'in bu tür açıklamaları, uluslararası toplum tarafından büyük bir endişeyle karşılanmaktadır. Birçok ülke ve uluslararası kuruluş, İsrail'i sivilleri korumaya ve uluslararası hukuka uymaya çağırmaktadır. Ancak, bu çağrılar ne yazık ki şu ana kadar etkili olmamıştır.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları, sadece Filistin halkını değil, tüm dünyayı derinden etkilemektedir. Bu saldırılar, bölgedeki istikrarsızlığı artırırken, barış umutlarını da zayıflatmaktadır.

Peki, bu tür saldırılar neden sürekli yaşanıyor? Bunun altında yatan sebepler nelerdir? İşte bazı olası nedenler:

• Bölgedeki siyasi istikrarsızlık
• Uluslararası toplumun yetersiz tepkisi
• İsrail'in güvenlik kaygıları
• Filistin-İsrail arasındaki çözümsüzlük

Gazze'deki Durumun Vahameti

Gazze'de yaşananlar, sadece bir savaş değil, aynı zamanda bir insanlık dramıdır. Halkın temel ihtiyaçlara erişimi kısıtlanmış durumda. Su, elektrik ve tıbbi malzeme sıkıntısı had safhada. Hastaneler, yaralılarla dolu ve yetersiz imkanlarla hizmet vermeye çalışıyor. Okullar ise, eğitimden ziyade sığınak olarak kullanılıyor.

Bu durum, Gazze'deki çocukların geleceğini de tehdit ediyor. Sürekli bombardıman altında yaşayan çocuklar, travma geçiriyor ve psikolojik sorunlar yaşıyor. Eğitim alamayan çocuklar, gelecekte daha da zor durumda kalacaklar.

Gazze'deki durumun vahametini anlamak için, aşağıdaki istatistiklere göz atabiliriz:

• Gazze'deki nüfusun %90'ı yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
• Her 10 çocuktan 6'sı yetersiz besleniyor.
• Hastanelerin %70'i hasar görmüş durumda.
• Okulların %80'i kullanılamaz halde.

İsrail'in hastane ve okulları hedef alacağını duyurması, Gazze'deki insani krizi daha da derinleştirecek gibi görünüyor. Uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmaması ve acil önlemler alması gerekiyor. Aksi takdirde, Gazze'de yaşananlar, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçecektir.