İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyelerinin yargılandığı dava, 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Duruşmanın ilk gününde dikkat çeken gelişmeler yaşandı. Özellikle, yönetim kurulu üyesi Fırat Epözdemir'in tutuklu bulunduğu başka bir davanın da aynı gün Çağlayan Adliyesi'nde görülecek olması nedeniyle avukatlar, duruşmanın ertelenmesini talep etti. Ancak mahkeme bu talebi reddetti. Duruşma yarın Silivri Cezaevi yerleşkesinde devam edecek.

İstanbul Barosu Davası Neden Silivri'de?

Avukatların tüm itirazlarına rağmen duruşmanın Silivri'deki Marmara Cezaevi Yerleşkesi'nde yapılması dikkat çekti. Duruşmayı takip etmek üzere CHP Diyarbakır milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu gibi isimler de Silivri'deydi. Kimlik tespitiyle başlayan duruşmaya, başka bir dosyadan tutuklu bulunan İstanbul Barosu yönetim kurulu üyesi Fırat Epözdemir alkışlarla getirildi. Kaboğlu ve Epözdemir'in savunmalarının ardından diğer yönetim kurulu üyeleri de savunmalarını yaptı.

Mahkeme Talepleri Neden Reddetti?

Kaboğlu'nun avukatlarından Arzu Becerik, Fırat Epözdemir'in tutuklu bulunduğu davanın ertesi gün Çağlayan'da görülecek olması nedeniyle duruşmanın başka bir tarihe alınmasını istedi. İstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulunun yarın Çağlayan'da olacağını mahkeme heyetine iletti. Ancak mahkeme başkanı, tüm ısrarlara ve Kaboğlu'nun konuya ilişkin söz almasına rağmen talebi reddetti. Mahkeme başkanı, "Biz yarın duruşmayı başlatacağız. Savunma vermek isteyen olursa dinleriz yoksa yolumuza bakarız" dedi. Bu karar, avukatlar arasında büyük bir hayal kırıklığı yarattı.

Suçlamalar Ne?

İstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri, 21 Aralık 2024 tarihinde yaptıkları bir açıklama nedeniyle “basın ve yayın yolu ile terör propagandası yapmak” ve “basın ve yayın yolu ile yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçlamalarıyla yargılanıyor. Bu suçlamalar, Türkiye'deki ifade özgürlüğü tartışmalarını da beraberinde getirdi. Dava, 10 sanıklı olup, avukatlar suçlamaların asılsız olduğunu savunuyor.

• İfade özgürlüğü
• Terör propagandası
• Yanıltıcı bilgi yaymak

Duruşma, yarın sabah saat 10.00’da Silivri Cezaevi yerleşkesinde bulunan 1 no’lu duruşma salonunda görülmeye devam edecek. Bu davanın sonucu, Türkiye'deki hukuk ve ifade özgürlüğü açısından önemli bir dönüm noktası olabilir. Gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz.