İstanbul'da hızla devam eden kentsel dönüşüm çalışmaları, beraberinde getirdiği toz kirliliği ile özellikle çocukların sağlığını tehdit ediyor. Beşiktaş'ın Gayrettepe, Dikilitaş ve Balmumcu semtlerinde yoğunlaşan inşaat faaliyetleri, denetimsizlik ve kuralsızlık iddialarını da beraberinde getiriyor. Peki, bu durumun ardında yatan sebepler neler ve yetkililer ne gibi önlemler alıyor?

Beşiktaş'ta Toz Bulutu: Halk Sağlığı Tehdit Altında Mı?

Deprem riski taşıyan İstanbul'da kentsel dönüşümün önemi büyük. Ancak, bu süreçte çevre ve insan sağlığının korunması da en az depreme dayanıklı binalar inşa etmek kadar önemli. Ne yazık ki, bazı müteahhit ve inşaat firmaları yönetmelikleri hiçe sayarak halk sağlığını tehlikeye atıyor. Özellikle Beşiktaş'ın zemini sağlam kabul edilen semtlerindeki yoğun kentsel dönüşüm çalışmaları, toz, gürültü ve hafriyat kirliliği gibi sorunlara yol açıyor.

Gayrettepe, Dikilitaş ve Balmumcu hattındaki inşaat faaliyetlerinde etrafın adeta toz ve kirliliğe bulanması, semt sakinlerinin tepkisine neden oluyor. Yetkililerin gerekli müdahalelerde bulunmaması ise dikkat çekiyor. Peki, bu durumun nedenleri neler olabilir?

• Denetim eksikliği
• Müteahhitlerin maliyetten kaçınma çabası
• Yönetmeliklerin yetersiz uygulanması

Okul Önlerinde İş Güvenliği Alarmı!

Gayrettepe, Dikilitaş ve Balmumcu bölgesinde birçok okulun bulunması, durumu daha da kritik hale getiriyor. Eski binaların yıkımı sırasında iş güvenliği önlemlerinin hiçe sayılması, çocukların ve semt sakinlerinin sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor. Semt sakinleri, hafriyat ve toz kirliliğine karşı kuralların uygulanmamasına tepkili.

İnşaat faaliyetlerinin çoğu zaman saat 18.00 sonrasına sarkması da tepkilere neden olan bir başka sorun. Bu durum, hem gürültü kirliliğine yol açıyor hem de dinlenme saatlerinde insanların rahatını bozuyor.

Peki, bu sorunların çözümü için neler yapılabilir?

• Denetimlerin sıklaştırılması
• Müteahhitlere yönelik cezaların artırılması
• Halkın bilinçlendirilmesi
• Toz ve gürültü kirliliğini önleyici teknolojilerin kullanılması

Kentsel dönüşümün sağlıklı ve güvenli bir şekilde yürütülmesi için tüm paydaşların sorumluluk alması gerekiyor. Aksi takdirde, deprem riskine karşı önlem alırken, başka sağlık sorunlarına davetiye çıkarmış oluruz.

İstanbul'da yaşanan bu durum, aslında tüm Türkiye'deki kentsel dönüşüm projeleri için bir uyarı niteliğinde. Çevre ve insan sağlığının ön planda tutulduğu, denetimlerin sıkı bir şekilde yapıldığı ve tüm paydaşların işbirliği içinde çalıştığı bir kentsel dönüşüm modeli oluşturmak zorundayız.