İstanbul'da meydana gelen ve çevre illerde de hissedilen 6.2 büyüklüğündeki deprem sonrası Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) ilk raporunu yayınladı. Prof. Dr. Nurcan Meral Özel, depremin merkez üssü ve şiddeti hakkında önemli bilgiler paylaştı. Peki, depremin ardından neler yaşandı ve uzmanlar ne gibi uyarılarda bulundu?
Depremin Merkez Üssü ve Büyüklüğü
Prof. Dr. Özel, Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen depremin 2019'da yaşanan depremin güneyinde, aynı boylam üzerinde gerçekleştiğini belirtti. Depremin büyüklüğünün 6.2 olarak ölçüldüğünü ve ardından 100'e yakın artçı sarsıntının yaşandığını ifade etti. Bu artçıların en büyüğü 5.2 olarak kaydedildi. Özel, bu artçıların enerjinin açığa çıktığını gösterdiği için sevindirici olduğunu vurguladı.
- Deprem, Orta Marmara ile Kumburgaz Fay Hattı'nın tam ortasında meydana geldi.
- Depremler, Orta Marmara içindeki 10-12 kilometrelik bir bant içinde yaşandı.
- Kandilli Rasathanesi, Marmara Denizi içindeki bütün hareketleri dikkatle izliyor.
Erken Uyarı Sistemi Devrede miydi?
Kandilli Rasathanesi'nin Marmara'da olası bir deprem için geliştirmeye çalıştığı erken uyarı sistemi, bu depremde pilot olarak devreye girdi. Prof. Dr. Özel, sistemin çalışmasının sevindirici olduğunu belirtti. Erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi, gelecekteki olası büyük depremlerde can kayıplarının azaltılması açısından büyük önem taşıyor.
Deprem Şiddeti ve Beklentiler
Prof. Dr. Özel, depremin deniz merkezli yaşandığını ve şiddetinin denizde 8, karada ise 4-5 olarak ölçüldüğünü açıkladı. Ayrıca, 2019'da yaşanan 5.9 büyüklüğündeki depremin artçılarının yaklaşık 1.5 ay devam ettiğini hatırlatarak, bu depremin ardından da artçı sarsıntıların devam edebileceğini belirtti. Özel, "6,1'lik bir depremin etkinliği 1,5-2 ay devam edebilir ancak bu denizde olan bir deprem. Kıyılarda bunun ne kadarının hissedilip hissedilmeyeceği tartışılır. Şu anda karada bu depremleri hissetmek çok kolay olmayabilir." dedi.
İstanbul'da yaşanan bu deprem, Marmara Bölgesi'nin deprem gerçeğini bir kez daha hatırlattı. Uzmanlar, olası büyük bir Marmara depremine karşı hazırlıklı olunması gerektiğini vurguluyor. Bireysel ve toplumsal olarak alınacak önlemler, deprem riskini azaltmada kritik rol oynayacaktır. Unutulmamalıdır ki, deprem değil, tedbirsizlik öldürür.