İstanbul'da yaşayanlar, bugün öğle saatlerinde hafif bir sarsıntıyla tedirgin oldu. AFAD'ın yaptığı açıklamaya göre, Marmara Denizi'nde İstanbul açıklarında 3.2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Deprem, özellikle yüksek katlı binalarda hissedilirken, vatandaşlar kısa süreli bir panik yaşadı.

Depremin Detayları

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD),depremin saat 12:22'de gerçekleştiğini ve derinliğinin 9.62 km olarak ölçüldüğünü bildirdi. Kandilli Rasathanesi ise depremin şiddetini 3.4, derinliğini ise 11.0 km olarak duyurdu. İki kurum arasındaki farklılıklar, ölçüm yöntemlerindeki ve kullanılan cihazlardaki farklılıklardan kaynaklanabiliyor.

Depremin merkez üssü Marmara Denizi olmasına rağmen, İstanbul'un birçok ilçesinde hissedildi. Özellikle sahil şeridine yakın bölgelerde yaşayan vatandaşlar, sarsıntıyı daha belirgin bir şekilde hissetti. Deprem sonrası herhangi bir olumsuz durum bildirilmedi.

Olası Senaryolar ve Uzman Görüşleri

Marmara Bölgesi, Türkiye'nin en aktif deprem kuşaklarından birinde yer alıyor. Bu nedenle, bölgede sık sık küçük ve orta büyüklükte depremler meydana geliyor. Uzmanlar, bu tür depremlerin büyük bir depremin habercisi olabileceği konusunda uyarıyor. Ancak, her küçük depremin büyük bir depremi tetikleyeceği kesin değil.

Deprem uzmanları, İstanbul'da yaşayanların depreme karşı hazırlıklı olmaları gerektiğini vurguluyor. Bu hazırlıklar arasında, deprem çantası hazırlamak, güvenli toplanma alanlarını öğrenmek ve binaların depreme dayanıklılığını kontrol ettirmek yer alıyor.

Deprem çantası, deprem sonrası ilk 72 saat için gerekli olan temel ihtiyaçları içermelidir. Bu çantada, su, yiyecek, ilk yardım malzemeleri, el feneri, pil, düdük ve battaniye gibi malzemeler bulunmalıdır.

• Su
• Yiyecek
• İlk yardım malzemeleri
• El feneri
• Pil
• Düdük
• Battaniye

İstanbul'da meydana gelen 3.2 büyüklüğündeki deprem, bölgenin deprem riskini bir kez daha hatırlattı. Uzmanlar, vatandaşların depreme karşı bilinçli ve hazırlıklı olmalarının önemini vurguluyor. Unutmamak gerekir ki, deprem değil, binalar öldürür. Bu nedenle, binaların depreme dayanıklılığı hayati önem taşıyor.