İstanbul'da yapılan "Kadınlar Barışı Konuşuyor" çalıştayının ardından kurulan Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi, kadınların barış mücadelesini yeniden gündeme taşıyor. 1990'lardan bugüne süregelen bu mücadele, kadınların cesareti ve kararlılığı ile şekilleniyor. İnisiyatif üyesi Hacer Özdemir, kadınların barış için nasıl örgütlendiğini ve bu mücadelenin önemini vurguluyor.

Kadınların Barış Mücadelesinin Kökenleri

Kadınların barış mücadelesi, 1994'teki "Arkadaşıma Dokunma" kampanyasıyla önemli bir ivme kazandı. O dönemde Kürt kimliğine yönelik ırkçı ve milliyetçi saldırılar yoğunlaşmış, Kürt kadın hareketi ağır baskılara maruz kalmıştı. Feminist hareketin başlattığı bu kampanya, Kürt kadın hareketiyle dayanışmayı simgeliyordu. Hacer Özdemir, bu kampanyanın kadınlar arasında güçlü bir dayanışma örneği olduğunu belirtiyor.

2009'da ise "Barış İçin Kadın Girişimi (BİK)" gibi çalışmalarla kadınlar, Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde bir araya geldi. "Vakit Geldi Barışın" çalışmasıyla yüzlerce imza toplandı. Tüm bu süreçler, kadınların barış için sürekli bir araya gelme ve ısrar etme çabasını gösteriyor.

Ortak Mücadele Hattı: Kadınların Gücü

Kadınların ortak mücadele hattı, ayrıştırıcı ve ötekileştirici politikalara karşı bir duruş sergiliyor. 2009'daki KCK operasyonlarında Kürt kadın hareketinin öncü isimlerinin gözaltına alınmasıyla feminist hareket ve Kürt kadın hareketi arasındaki dayanışma daha da güçlendi. Kadınlar Özgürlük Meclisi'ni (KÖM) kurarak örgütlenmelerini sürdürdüler. 2013'teki barış ve çözüm süreçlerinde kadın hareketleri önemli kazanımlar elde etti. Ancak son yıllarda haklara yönelik saldırılar ve baskılar arttı. İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılması ve nafaka hakkının tartışmaya açılması, kadın hakları alanında gerilemeye işaret ediyor. Buna rağmen kadınlar, birbirlerinden kopmadan mücadeleye devam ediyor.

Kayyım atamalarına karşı Türkiyeli feministler ve kadınlarla ortak buluşmalar yapıldı. Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu, 800 kadının bir araya geldiği önemli bir çalışma oldu. Bu platform, kadınların birlikte hareket etme ve mücadele etme kararlılığını gösteriyor.

"Kadınlar Barışı Konuşuyor" Çalıştayı ve Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi

Yakın zamanda düzenlenen "Kadınlar Barışı Konuşuyor" çalıştayı, Türkiye ve Ortadoğu'daki savaş koşulları, kadın emeği, savaş ekonomisi ve yoksullaşma politikalarını tartışmaya açtı. Çalıştayda, barış mücadelesinin kadın mücadelesi ile neden birlikte yürütülmesi gerektiği ve kadınların nasıl bir barış istediği konuları ele alındı. Çalıştay sonucunda, Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi kurulması kararı alındı.

• Savaş ekonomisi, kadın emeği ve yoksullaştırma politikaları
• Barış mücadelesiyle kadın mücadelesinin birlikte yürümesine neden ihtiyaç var?
• Kadınlar nasıl bir barış istiyor? Barışı nasıl inşa edebiliriz?

İnisiyatifin örgütlenmeleri başladı ve Türkiye'nin her bölgesinde barışın konuşulması hedefleniyor. Hacer Özdemir, Kürt sorununun demokratik koşullarla çözülmediği sürece yoksulluğun çözülemeyeceğini, kadın katliamlarının durmayacağını ve Türkiye'nin demokratikleşmesinin mümkün olmayacağını vurguluyor. Bu nedenle, mücadelenin sadece Kürt kadın hareketinin değil, tüm kesimlerden kadınların katılımıyla genişletilmesi amaçlanıyor.

Kadınların barış mücadelesi, iktidarın baskılarına rağmen devam ediyor. Feminist hareketin gece yürüyüşleri ve Kürt kadınlarının mitingleri, topluma büyük bir cesaret veriyor. Hacer Özdemir, kadınların ve çocukların savaştan en fazla etkilenen kesimler olduğunu ve bu durumu değiştirecek olanların da yine kadınlar olacağına inanıyor. Bu nedenle, tüm kadın hareketlerinin ortak mücadele etmesi ve toplumu değiştirmesi gerekiyor. Kadınların cesaretiyle toplumun demokratikleşmesine öncülük edecek güce sahip olduğunu belirten Özdemir, operasyonların ve baskıların kadınları durdurmaması, aksine daha güçlü ve kararlı kılması gerektiğini ifade ediyor. Gelin renklerimizle onurlu bir barış inşa edelim!