Antalya'nın gözde turizm merkezlerinden Kaş'ta bulunan tarihi Süleyman Çavuş Camisi'ndeki restorasyon skandalı gündeme bomba gibi düşmüştü. Kök boya yerine saf altın varak kullanılmasıyla ortaya çıkan usulsüzlük iddiaları üzerine başlatılan soruşturma talebi, şaşırtıcı bir şekilde reddedildi. Peki, bu kararın arkasında yatan sebepler neler?
Tarihi Camiye Altın Dokunuş Mu, Vandalizm Mi?
1932 yılında Kaşlı hayırsever Süleyman Yıldırım tarafından yaptırılan Süleyman Çavuş Camisi, Cumhuriyet Dönemi taş ve ahşap mimarisinin önemli bir örneği olarak kabul ediliyor. 2022 yılında Antalya Valiliği'nin 3 milyon 144 bin TL'lik ödeneğiyle restore edilen camide, kök boya yerine altın varak kullanılması büyük tepkilere yol açmıştı. Dönemin Antalya Kültür Varlıkları Koruma Kurulu birim sorumlusu Cemil Karabayram, bu durumu ortaya çıkararak usulsüzlüğü gün yüzüne çıkarmıştı.
Ancak, Karabayram'ın teknik raporu ilgili makamlara göndermediği iddiasıyla suçlanması, olayın seyrini değiştirdi. Karabayram hakkında soruşturma izni talep edildi. Fakat yapılan incelemeler sonucunda, Karabayram'ın raporu zamanında teslim ettiği belirlendi ve hakkında soruşturma izni verilmedi.
Soruşturma Neden Reddedildi?
Soruşturmanın reddedilmesinin ardında yatan temel sebep, Cemil Karabayram'ın raporu zamanında ilgili makamlara teslim ettiğinin kanıtlanması oldu. Bu durum, Karabayram'a yöneltilen suçlamaların asılsız olduğunu ortaya koydu. Ancak, camideki hatalı restorasyonla ilgili sorumluların kim olduğu ve neden altın varak kullanıldığı soruları hala cevabını bekliyor.
- Hatalı restorasyonun sorumluları kim?
- Neden kök boya yerine altın varak kullanıldı?
- Bu kararı kim verdi?
Bu soruların yanıtları, olayın tam olarak aydınlatılması için büyük önem taşıyor.
Skandalın Ardından Neler Olacak?
Soruşturma izninin reddedilmesi, Süleyman Çavuş Camisi'ndeki restorasyon skandalının üzerinin örtüleceği anlamına gelmiyor. Aksine, bu durum olayın daha detaylı bir şekilde incelenmesi ve sorumluların adalet önüne çıkarılması için bir fırsat olabilir. Tarihi ve kültürel mirasımızın korunması için bu tür usulsüzlüklerin üzerine kararlılıkla gidilmesi gerekiyor. Umuyoruz ki, yetkililer bu konuyu takip ederek gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlayacak ve benzer olayların yaşanmasının önüne geçecektir.