
Kobanî Davası Çöktü mü? DEM'den Kritik Açıklama!
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Merkez Yürütme Kurulu (MYK),Kobanê Davası'nın gerekçeli kararına dair yaptığı açıklamada, davanın Türkiye siyasi tarihinin en kapsamlı siyasi kumpas davalarından biri olduğunu belirtti. Yargı sürecinin siyasallaştığı ve yargılamanın adaletten uzak bir şekilde sürdürüldüğü vurgulandı. Peki, DEM Parti'nin bu sert açıklamalarının ardında yatan sebepler neler? Kobanî Davası gerçekten çöktü mü?
Kobanî Davası: Siyasi Bir Kumpas mı?
DEM Parti, gerekçeli kararın 13 ay boyunca kamuoyuna açıklanmamasının, siyasi müdahalenin ve keyfi tutuklulukların açık bir göstergesi olduğunu savunuyor. Açıklamada, "Arkadaşlarımız suç işledikleri için değil, demokratik siyaset hakkına sahip çıktıkları için cezalandırıldı" ifadelerine yer verildi. Mahkeme sürecinde yaşanan hukuksuzluklara ve medya üzerinden yürütülen algı operasyonlarına da dikkat çekildi.
DEM Parti'ye göre, davanın başından itibaren yargı süreci adaleti sağlamak yerine siyaseti dizayn etmeye hizmet etti. "Kobanî Kumpas Davasının siyasi iktidar ve yandaş medya tarafından ilk günden beri dayandırılan tüm gerekçeleri boşa çıkmıştır" denildi. Bu iddialar, davanın siyasi bir motivasyonla açıldığı ve yürütüldüğü yönündeki şüpheleri daha da artırıyor.
Peki, bu dava neden bu kadar önemli ve Türkiye siyasetini nasıl etkiliyor?
AİHM Kararı ve İfade Özgürlüğü Vurgusu
DEM Parti, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 2020 yılında Selahattin Demirtaş hakkında verdiği karara da atıfta bulundu. AİHM, Demirtaş’ın sosyal medya paylaşımlarının ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ve şiddet olaylarıyla hiçbir bağlantısının bulunmadığını hukuken tescillemişti. Bu karar, DEM Parti için önemli bir dayanak noktası oluşturuyor.
DEM Parti, AİHM kararının gecikmeksizin uygulanmasının, Türkiye’nin uluslararası hukuka olan bağlılığının bir göstergesi olacağını belirtiyor. Bu durum, Türkiye'nin uluslararası arenadaki itibarını koruması açısından da büyük önem taşıyor.
AİHM'nin bu kararı, Kobanî Davası'nın seyrini değiştirebilir mi? Türkiye, uluslararası hukuka uyarak Demirtaş'ı serbest bırakacak mı?
"Serbest Bırakın" Çağrısı ve Geleceğe Yönelik Beklentiler
DEM Parti, Türkiye’nin artık siyasi kumpas davalarıyla değil, adaletin ve demokratik değerlerin öne çıktığı bir ülke olarak anılması gerektiğini ifade ediyor. “Barışın ve demokratik toplumun inşasını konuştuğumuz bu süreçte Kobanî Kumpas Davası gibi siyasi nitelikli davalar tarihe karışmalıdır” çağrısında bulunuldu. Açıklamanın sonunda ise başta Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş olmak üzere, davada tutuklu yargılanan tüm isimlerin derhal serbest bırakılması gerektiği belirtildi.
Türkiye'nin siyasi geleceği açısından kritik bir dönemeçteyiz. Kobanî Davası gibi davaların sona ermesi, ülkenin demokratikleşme sürecine önemli katkılar sağlayabilir. Ancak, bu davaların siyasi etkileri ve yargı üzerindeki baskıları devam ettiği sürece, adil bir yargılama süreci sağlamak zor görünüyor.
Kobanî Davası'nın geleceği, Türkiye'nin hukuk devleti olma yolundaki sınavıdır. DEM Parti'nin çağrıları ve AİHM'nin kararları, bu sınavda önemli bir rol oynayacaktır.
Sonuç olarak, DEM Parti'nin Kobanî Davası'na ilişkin açıklamaları, davanın siyasi bir kumpas olduğu yönündeki iddiaları güçlendiriyor. AİHM'nin Demirtaş kararı ve DEM Parti'nin "serbest bırakın" çağrıları, Türkiye'nin adalet ve demokrasi sınavında önemli bir rol oynayacak. Türkiye'nin bu sınavı başarıyla geçip geçemeyeceği, önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.