
Körüklü Çizme Ustası Alarm Veriyor: Zanaat Yok Oluyor Mu?
Türkiye'de bir zamanlar zengin ağaların ve beylerin vazgeçilmezi olan körüklü çizmeler, günümüzde unutulmaya yüz tutmuş bir zanaatın son temsilcileri tarafından üretiliyor. Bu nadide el sanatının son ustalarından biri olan Mustafa Karpuzcu, 58 yıldır bu mesleği icra ediyor. Ancak, yeni ustaların yetişmemesi ve çırak bulmakta yaşanan zorluklar, bu geleneksel zanaatın geleceği hakkında ciddi endişeler yaratıyor.
Körüklü Çizme: Bir Zamanların Statü Sembolü
Körüklü çizmeler, geçmişte özellikle kırsal kesimde yaşayan varlıklı kişilerin giydiği, hem dayanıklılığı hem de şıklığı ile öne çıkan bir ayakkabı türüydü. El işçiliği ile üretilen bu çizmeler, uzun ömürlü olmaları ve zorlu hava koşullarına dayanıklı olmaları sebebiyle tercih ediliyordu. Ancak, sanayileşme ve seri üretim ayakkabıların yaygınlaşmasıyla birlikte, körüklü çizmelerin popülaritesi azalmaya başladı.
Mustafa Karpuzcu, bu değişime rağmen mesleğini aşkla sürdürmeye devam ediyor. Yıllarını bu zanaata adayan Karpuzcu, "Bu çizmeleri yapmak büyük bir ustalık gerektiriyor. Her bir dikişi, her bir parçayı özenle bir araya getirmek gerekiyor. Ama artık bu işi öğrenmek isteyen gençleri bulmak çok zor," diyor.
"Benden Sonra Yapan Kalmayacak" Endişesi
Karpuzcu'nun en büyük endişesi, kendisinden sonra bu zanaatı devam ettirecek kimsenin kalmaması. Çırak bulmak için yaptığı tüm girişimlerin sonuçsuz kaldığını belirten usta, "Defalarca ilan verdim, okullara başvurdum ama maalesef kimse ilgilenmiyor. Gençler artık daha kolay ve daha çok para kazanabilecekleri işlere yöneliyorlar," şeklinde konuşuyor.
Bu durum, sadece körüklü çizme zanaatı için değil, birçok geleneksel el sanatı için de geçerli bir sorun. Küreselleşme ve değişen tüketim alışkanlıkları, el emeğiyle üretilen ürünlere olan talebi azaltırken, zanaatkarların da geçim kaynaklarını zorlaştırıyor. Bu nedenle, birçok geleneksel meslek yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor.
Geleneksel El Sanatlarını Yaşatmak İçin Neler Yapılabilir?
Peki, bu değerli el sanatlarını yaşatmak için neler yapılabilir? İşte bazı öneriler:
- Eğitim ve Teşvik: Gençlerin geleneksel el sanatlarına yönlendirilmesi için mesleki eğitimler düzenlenmeli ve bu alanda kariyer yapmayı teşvik edici programlar oluşturulmalı.
- Destek ve Finansman: Zanaatkarlara maddi destek sağlanmalı, üretimlerini kolaylaştıracak ekipmanlar temin edilmeli ve ürünlerini pazarlayabilecekleri platformlar oluşturulmalı.
- Farkındalık Yaratmak: Tüketicilerin el emeği ürünlere olan ilgisini artırmak için kampanyalar düzenlenmeli, geleneksel el sanatlarının değeri ve önemi vurgulanmalı.
Mustafa Karpuzcu'nun sözleri, aslında tüm kaybolmaya yüz tutmuş meslekler için bir uyarı niteliğinde: "Eğer bu zanaatları yaşatmak istiyorsak, hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız. Yoksa çok geç olacak ve bu değerlerimizi sonsuza dek kaybedeceğiz."