Eski AK Parti Milletvekili Metin Külünk, sosyal medya üzerinden yaptığı sert eleştirilerle Türkiye'deki eğitim sistemine dair önemli sorunlara dikkat çekti. Özellikle üniversitelerdeki kadrolaşma, liyakatsizlik ve plansız açılan bölümler konusundaki eleştirileriyle gündeme oturdu. Külünk, eğitimde köklü bir reformun şart olduğunu vurgulayarak, gençlerin hayallerinin yıkılmaması için adalet ve liyakatin esas alınması gerektiğini savundu.

Üniversitelerde Liyakat Alarmı: Kimler Akademisyen Oluyor?

Külünk, üniversitelerdeki akademik kadro alımlarında yaşanan adaletsizliklere dikkat çekerek, "Üniversitede akademik kariyer yapmak istiyorum ama şartların çok iyi olmasına rağmen ben giremiyorum, diyen çok kişi var. Kim giriyor bu kadrolara? Bölüm başkanının kendi belirlediği talebe veya rektörün istediği kişiler giriyor" ifadelerini kullandı. Bu durumun, üniversitelerin bilim üretme potansiyelini baltaladığını ve kendi içinde kapalı devre bir sistem oluşturduğunu savundu. Külünk, bu sistemle dünya çapında üniversiteler çıkarmanın mümkün olmadığını belirtti.

Üniversitelerdeki liyakatsizlik sorununa çözüm önerileri sunan Külünk, şunları söyledi:

• Akademik kadro alımlarında şeffaflık ve objektif kriterler esas alınmalı.
• Bölüm başkanlarının ve rektörlerin keyfi uygulamalarına son verilmeli.
• Gençlerin yeteneklerini ve başarılarını ön plana çıkaran bir sistem kurulmalı.

Plansız Üniversiteleşme: Hangi Bölümler Açılmalı?

Külünk, Anadolu'nun çeşitli yerlerinde plansız ve hesapsız bir şekilde açılan üniversite bölümlerine de değinerek, bu durumun gençlerin geleceğini kararttığını ifade etti. "Gümüşhane’de uluslararası ilişkiler veya hukuk fakültesinin ne işi var? Anadolu'nun her yerinde hukuk fakülteleri açılıyor. Yüz binlerce mezun, kamu kurumlarının kapısında kadro bekliyor. Bu gençlerin hayallerini yıkmaya kimin hakkı var?" sorusunu yöneltti. Külünk, bölgelerin ihtiyaçlarına uygun, istihdam odaklı bölümlerin açılması gerektiğini vurguladı.

Plansız üniversiteleşmenin önüne geçmek için önerilerde bulunan Külünk, şunları belirtti:

• Bölgelerin ihtiyaçları ve işgücü piyasasının talepleri dikkate alınmalı.
• Yeni bölümler açılırken, istihdam olanakları ve mezunların geleceği düşünülmeli.
• Mevcut bölümlerin kalitesi artırılmalı ve öğrencilere daha iyi bir eğitim imkanı sunulmalı.

Eğitimde Reform Çağrısı: Ezbercilik Yerine Yetenek Keşfi

Liselerdeki ezberci eğitim sistemini de eleştiren Külünk, öğrencilerin yeteneklerine göre yetiştirilmesi gerektiğini savundu. "Neden herkesi aynı sorularla eşitlemeye çalışıyoruz? Bu ülkenin gençlerinin kendi yeteneklerini keşfetmelerinin önü açılmalı" çağrısında bulundu. Külünk, eğitim sisteminin öğrencilerin ilgi alanlarına ve yeteneklerine odaklanarak, onları geleceğe hazırlaması gerektiğini vurguladı.

Ezberci eğitim sisteminden kurtulmak ve yetenekleri keşfetmek için şu adımlar atılmalıdır:

• Öğrencilerin ilgi alanlarına ve yeteneklerine yönelik farklı eğitim programları sunulmalı.
• Uygulamalı eğitimlere ağırlık verilmeli ve öğrencilerin deneyim kazanması sağlanmalı.
• Öğrencilerin yaratıcılıklarını ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirecek yöntemler kullanılmalı.

Metin Külünk'ün eğitim sistemine yönelik bu sert eleştirileri, Türkiye'de eğitim alanında yaşanan sorunlara ışık tutuyor. Külünk'ün vurguladığı liyakat, adalet ve planlama ilkeleri, eğitimde köklü bir reformun temelini oluşturabilir. Gençlerin hayallerinin yıkılmaması ve ülkenin geleceği için, eğitim sisteminde acil adımlar atılması gerekiyor. Külünk'ün bu çıkışı, eğitim camiasında ve kamuoyunda geniş yankı uyandıracağa benziyor.