İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Gazze'ye yönelik açıklamaları dünya gündemine bomba gibi düştü. Gazze'de "kıtlık yaşanmaması için temel miktarda gıda" geçişine izin verme kararının ardından, Netanyahu'nun Gazze'nin tamamını işgal edeceklerini açıklaması büyük tepki çekti. İsrail ordusunun, Han Yunus ve Cibaliye başta olmak üzere Gazze'nin çeşitli noktalarına yönelik yoğun bombardımanları da devam ediyor. Peki, Netanyahu'nun bu açıklamalarının ardında yatan gerçekler neler? İşte detaylar...

Gazze'de Yaşanan İnsanlık Dramı

78 gündür tam kuşatma altında tutulan Gazze'ye sınırlı miktarda yardım ulaşmasına izin veren İsrail, bir yandan da katliamlarını sürdürüyor. Netanyahu'nun sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, insani yardım girişine izin vereceklerini belirtmesi, aslında büyük bir felakete neden olduklarının itirafı niteliğinde. Ancak bu yardımların sadece 9 TIR'lık gıda yardımıyla sınırlı kalacağı belirtiliyor. Gazze'yi 79 gündür abluka altında tutarak 2,3 milyonu aşkın nüfusu açlığa mahkum eden İsrail, bu yardımlarla bombardımanda ölmeyen Gazzelileri hayatta tutmaya çalışırken, aynı zamanda dikkatleri işgalden uzaklaştırmayı hedefliyor.

"Her Şeyi Yok Ediyoruz, Dünya İzliyor"

Gazze'nin açlığa mahkum edilmemesi halinde hükümeti yıkmakla tehdit eden Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in açıklamaları ise oldukça dikkat çekici. Smotrich, ordunun Gazze'yi tamamen işgal edeceğine işaret ederek, "Kalan her şeyi yok ediyoruz, dünya bizi durduramıyor" dedi. Ayrıca, İsrail'in asıl amacının Filistinlileri önce güneye toplayıp ardından üçüncü bir ülkeye tehcir etmek olduğunu da sözlerine ekledi. Bu açıklamalar, İsrail'in Gazze'ye yönelik planlarının ne kadar acımasız olduğunu gözler önüne seriyor.

Han Yunus'u Boşaltma Çabaları

Gazze'yi işgale hazırlanan İsrail, ağır bombardımanlar ve tahliye emirleriyle Gazze'nin bazı bölgelerini insansızlaştırmaya çalışıyor. Han Yunus ve Deyr el-Belah'ta 7 bölge için yeni bir tahliye emri verildi. Sivillerin Han Yunus'un batı kısmındaki sahil bölgesi Mevasi'ye gitmesi talep ediliyor. Bu durum, İsrail'in Gazze'yi tamamen ele geçirme ve Filistinlileri topraklarından sürme amacını açıkça gösteriyor.

Netanyahu'nun itiraf niteliğindeki açıklamaları ve İsrail'in Gazze'ye yönelik acımasız politikaları, bölgedeki insanlık dramını daha da derinleştiriyor. Uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmaması ve Gazze'deki sivillerin korunması için acil adımlar atması gerekiyor. Unutulmamalıdır ki, Gazze'de yaşananlar sadece bir savaş değil, aynı zamanda bir insanlık suçudur.