Milli Eğitim Bakanlığı'nın proje okullarında görev süresi dolan öğretmenler için yaptığı tercihli atamalar, CHP ve bazı sendikalar tarafından "sürgün" olarak nitelendirilerek kışkırtma aracına dönüştürülüyor. Bu durum, okul önlerinde krize neden olurken, eylemcilerin hükümet ve okul idaresi aleyhine sloganlar atması ve yöneticileri sosyal medya üzerinden hedef almasıyla sonuçlanıyor. Bu olayların odağında ise Beşiktaş Anadolu Lisesi Müdürü Ziya Uluçay ve Müdür Yardımcısı Barış Arslan yer alıyor.
Okul Yöneticilerine Sosyal Medya Saldırısı
Bazı sosyal medya hesapları tarafından kimlik, adres ve iletişim bilgileri yayılan okul yöneticileri, hakaret ve tehditlerin hedefi haline geldi. Geçtiğimiz pazar günü Beşiktaş Anadolu Lisesi önündeki eylem sırasında, iddialara göre slogan attıran bir öğrencinin okul yönetimine küfretmesi üzerine, okul müdürü Ziya Uluçay ve Müdür Yardımcısı Barış Arslan öğrenciye sözlü olarak müdahale etti. Yöneticiler, öğrencinin yaptığının ayıp olduğunu ve öğretmenleri olarak daha önce sınıfta kalmaması için mücadele ettiklerini, öğrenciye sahip çıktıklarını ifade etti.
Olayın ardından, aralarında mezun öğrencilerin de olduğu bir grup, okul araç giriş kapısından okula girmek isteyerek kapıyı zorlamaya başladı. Okul yönetimi, kapının açılmasına engel oldu. Okula zorla girmek isteyen ve provokasyonlarla vatandaşları tahrik eden bir gazeteci, okul müdürünün öğrencilerin üzerine yürüdüğünü ve öğrencileri tehdit ettiğini iddia ederek sosyal medya hesabından kışkırtıcı paylaşımlar yaptı.
Sosyal medya üzerinden kimlik bilgileri, ev adresi ve iletişim bilgileri paylaşılan okul müdürü Ziya Uluçay'ın evinin bulunduğu apartman dahi paylaşıldı. Provokatörler tarafından adres bilgileri paylaşılan Uluçay'ın evine defalarca çeşitli siparişler verildi. Sosyal medyada yöneticilere hakaret edilirken, "AKP'liler okulları imam hatip kafasıyla yönetiyorlar" şeklinde paylaşımlar yapıldı.
CHP'den İptal Davası
CHP, Milli Eğitim Bakanlığınca proje okullarına yapılan atamalara ilişkin işlemin iptali için Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurdu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, "Sayın Bakan, '38 bin öğretmenimiz vardı, 32 bini devam ediyor, 6 bini yer değiştirdi' diyor. Sayın Bakan, bu 6 bin kişinin görevine devam etmemesine nasıl karar verdin?" şeklinde eleştirilerde bulundu. Özçağdaş, beraberindeki partililerle dava dilekçesini Ankara Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığı'na sundu.
Bu olaylar, Türkiye'deki eğitim sisteminde yaşanan tartışmaları ve kutuplaşmayı gözler önüne seriyor. Okul yöneticilerinin hedef gösterilmesi ve sosyal medya üzerinden linç girişimlerine maruz kalması, kabul edilemez bir durumdur. Yetkililerin bu tür olaylara karşı gerekli önlemleri alması ve sorumluları cezalandırması, eğitim camiasının huzur ve güvenliğini sağlamak adına büyük önem taşıyor.