Sabahat Akkiraz'ın Talat Paşa'yı "kahraman" olarak nitelendirmesi büyük yankı uyandırdı. Bu skandal açıklama, sanat camiasında ve kamuoyunda geniş bir tartışma başlattı. Akkiraz'ın bu sözleri, 1915 olaylarında yaşanan acıları görmezden gelmekle eleştirilirken, bazıları ise bunun bir "devlet solculuğu" örneği olduğunu savunuyor.

Talat Paşa'nın Gölgesinde Solculuk

Talat Paşa, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin önde gelen isimlerinden biriydi. 1915 olaylarında Ermeni tehcirinin sorumlularından biri olarak kabul edilir. Akkiraz'ın böyle bir figürü "kahraman" olarak tanımlaması, özellikle Ermeni ve Alevi topluluklarında büyük tepkiyle karşılandı.

Akkiraz'ın bu çıkışı, Türkiye'deki sol hareketin içindeki bazı sorunlara da dikkat çekiyor. Kimi eleştirmenler, bazı solcuların ulus-devletin kırmızı çizgilerine dokunmaktan çekindiğini ve bu nedenle de tarihsel gerçekleri görmezden geldiğini savunuyor. Bu durum, "sol makyajlı ulusalcılık" olarak nitelendiriliyor.

Arşivler, Talat Paşa'nın 1915'teki rolünü açıkça ortaya koymaktadır. Telgraflarında Ermenilerin "yok edilmesi gereken bir kanser" gibi tarif edildiği, "bu iş tamamlandığında Ermeniler kalmayacak" ifadeleri yer almaktadır. Bu belgeler, yaşananların bir soykırım olduğunu kanıtlar niteliktedir.

• "Hükümet artık bu milletin (Ermenilerin) varlığına tahammül edemez." (BOA, DH ŞFR 54/163)
• "Ermeni meselesi halledilmiştir. Kökleri kazınmıştır. Bu ülke artık emindir." (BOA, DH ŞFR 54/163)

Halkın Türküsü mü, Devletin Marşı mı?

Sabahat Akkiraz'ın bu çıkışı, sadece bir "kahraman" tanımı değil, aynı zamanda faille özdeşleşmenin bir itirafı olarak değerlendiriliyor. Artık hangi ezgiyi söylerse söylesin, o ezginin fonunda 1915 çölünün rüzgarı eseceği yorumları yapılıyor.

Türkiye'de kendini "halkçı", "solcu", "özgürlükçü" olarak sunan ancak söz konusu ulus-devletin kırmızı çizgileri olduğunda susan, kıvıran ya da faili alkışlayan birçok sanatçı ve aydın bulunmaktadır. Bu durum, solculuğun ne kadar yozlaşabileceğini göstermektedir.

Bu maskeli solculuk, sadece Ermenilerin ve Kürtlerin geçmişiyle değil, geleceğiyle de oynamaktadır. Çünkü halkların hafızasını inkar eden biri, halkların yarınını da çalmaktadır.

Unutulmaması Gereken Hafıza

Sabahat Akkiraz'ın Talat Paşa'yı "kahraman" ilan etmesi, tarihin yeniden yazılmaya çalışıldığı bir dönemde hafızayı canlı tutmanın önemini bir kez daha hatırlattı. Bu olay, unutturulmak istenen hafızanın bir parçasıdır. Talat Paşa’nın kemikleriyle övünenlerin karşısında, kemiklerinin bile bulunamadığı halkların çığlığıdır.