TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, Eski Ercan Havalimanı'nda düzenlenen TEKNOFEST 2025'in açılış töreninde yaptığı konuşmayla gündeme oturdu. Bayraktar, "TEKNOFEST kuşağı olarak insanlığa nefes olacak teknoloji için çalışıyoruz. TEKNOFEST adil bir dünyanın tohumudur" sözleriyle dikkatleri üzerine çekti. Peki, bu iddialı sözlerin ardında yatan gerçekler neler?

TEKNOFEST'in Vizyonu: Adil Bir Dünya Mümkün mü?

Selçuk Bayraktar'ın konuşmasında vurguladığı "adil bir dünya" kavramı, TEKNOFEST'in temel vizyonunu oluşturuyor. Bayraktar, teknolojiye erişimin ve teknolojinin faydalarının tüm insanlığa eşit şekilde ulaşması gerektiğine inanıyor. TEKNOFEST'in bu vizyon doğrultusunda gençleri teknolojiye teşvik ederek, geleceğin adil dünyasının inşasına katkı sağlamayı hedeflediği belirtiliyor.

Bayraktar'ın konuşmasında öne çıkan diğer noktalar ise şunlardı:

• TEKNOFEST'in sadece bir festival olmadığı, aynı zamanda bir hareket olduğu
• Gençlerin teknolojiye olan ilgisinin artmasının, ülkenin geleceği için büyük bir umut kaynağı olduğu
• Türkiye'nin teknoloji alanında bağımsız olması gerektiği

TEKNOFEST'in Geleceği: Beklentiler Neler?

TEKNOFEST, her yıl artan katılımcı sayısı ve projeleriyle Türkiye'nin en önemli teknoloji etkinliklerinden biri haline geldi. Etkinlik, gençlerin teknolojiye olan ilgisini artırmanın yanı sıra, Türkiye'nin teknoloji alanındaki potansiyelini de gözler önüne seriyor. TEKNOFEST'in gelecekte de aynı başarıyı sürdürmesi ve Türkiye'yi teknoloji alanında daha da ileriye taşıması bekleniyor. Türkiye'nin teknoloji ekosistemine katkıları yadsınamaz bir gerçek.

Teknoloji sadece bir araç değil, aynı zamanda geleceği şekillendiren bir güçtür. Selçuk Bayraktar'ın "TEKNOFEST adil bir dünyanın tohumudur" sözleri, bu gücün doğru kullanılması halinde insanlık için daha iyi bir gelecek inşa etmenin mümkün olduğunu vurguluyor. TEKNOFEST gibi etkinlikler, gençleri teknolojiye teşvik ederek, geleceğin adil dünyasının inşasına önemli katkılar sağlayabilir. Önemli olan, teknolojinin sadece belirli bir kesimin değil, tüm insanlığın faydasına sunulmasıdır.