CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Van'da yaptığı açıklamalarla gündeme oturdu. Tanrıkulu, kayyum atamalarının halkın iradesine bir darbe olduğunu belirterek, Türkiye'de gerçek bir demokrasinin inşaası için bu uygulamaya son verilmesi gerektiğini vurguladı. Peki, Tanrıkulu'nun bu sert çıkışının ardında yatan sebepler neler?

Kayyum Atamaları: Halkın İradesine Darbe mi?

Sezgin Tanrıkulu, 2016 yılından bu yana Van Büyükşehir Belediyesi'nin seçilmiş başkanlar yerine kayyumlar tarafından yönetilmesine sert tepki gösterdi. Bu durumun halkın iradesinin gaspı ve sivil bir darbe olduğunu savundu. Tanrıkulu, kayyumların geçmişte kent değerlerini talan ettiğine dair şikayetlere de dikkat çekti.

Tanrıkulu, "Vanlılar, 8 yıldır Büyükşehir Belediyesi olarak kendi seçtikleri belediye başkanları tarafından idare edilmiyor. 2016'dan bu yana, seçilen belediye başkanları yerine kayyum atandı. Bu doğrudan doğruya halkın iadesinin gaspıdır ve sivil bir darbedir." ifadelerini kullandı.

Demokrasi İçin Kayyum Rejimine Son mu Verilmeli?

Tanrıkulu, Türkiye'de gerçek anlamda bir demokrasinin inşa edilebilmesi için Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 15 Temmuz darbesini fırsat bilerek icat ettiği kayyum rejimine son verilmesi gerektiğini savundu. Ayrıca, 31 Mart seçimlerinden sonra yaşanan olaylara da değinerek, seçimlerin iptal edilmek yerine AK Partili bir adayın atanma girişimlerinin olduğunu hatırlattı.

Tanrıkulu, "Eğer Türkiye'de gerçek anlamda bir demokrasi inşa edilecekse, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 15 Temmuz darbesini fırsat bilerek icat ettiği, daha önce hiç uygulanmayan, kayyum rejimine son verilmesi lazım." dedi.

Kürt Meselesi ve Çözüm Süreci

Sezgin Tanrıkulu, Türkiye'nin Kürt meselesiyle ilgili önemli bir süreçten geçtiğini belirterek, çatışma, silah, şiddet ve terörün sonlanabilme ihtimalinin olduğu günlerde olunduğunu ifade etti. Bu konuda CHP'nin görüşlerinin daha açık bir şekilde ifade edileceğini belirtti.

Türkiye'nin geleceği açısından kritik bir dönemdeyiz. Sezgin Tanrıkulu'nun kayyum atamalarına yönelik sert eleştirileri ve demokrasi vurgusu, siyasette yeni bir tartışma başlatabilir. Kayyum rejiminin sona erdirilmesi ve halkın iradesinin tam anlamıyla temsil edilmesi, Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde önemli bir adım olacaktır. Bu tartışmaların, çözüm odaklı bir yaklaşımla ele alınması ve Türkiye'nin daha aydınlık bir geleceğe ulaşması için yapıcı adımlar atılması büyük önem taşıyor.