İnsan ve toplum, bir duvarın taşları gibi birbirine sıkıca bağlıdır. Tıpkı bir vücuttaki hücrelerin önemi gibi, toplumda da her bireyin değeri büyüktür. Bir duvarda tek bir taşın eksikliği nasıl yapıyı zayıflatırsa, toplumda da tek bir bireyin zarar görmesi tüm yapıyı etkiler. Bu nedenle, her bir bireyin önemi yadsınamaz.
Toplumun Temeli: İnsan
Nasıl ki bir duvar taşlardan, tuğlalardan oluşuyorsa, bir toplum da insanlardan meydana gelir. Kapitalist sistemde insan bir "harcama makinesi" olarak görülse de, her bir bireyin değeri paha biçilemezdir. Çocuklarımızı aileden sonra okula ve topluma emanet ederiz, ancak bu emanetin ne kadar korunduğu tartışmalıdır. Ailelerin çocuklarına sahip çıkıp çıkmadığı sorusu da önemlidir. Bir çocuğun toplum için zararlı hale gelmesinde aile, okul ve çevre olmak üzere üç temel faktör rol oynar.
Hiçbir çocuk kötü doğmaz. Her çocuk, İslam fıtratı üzerine tertemiz bir şekilde dünyaya gelir. Ancak, Peygamber Efendimizin (asm) hadisinde belirtildiği gibi, "Her doğan, İslam fıtratı üzerine doğar. Sonra, anne-babası onu Hristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar." Bu nedenle, çocuğa doğru yön verilmezse, masumiyetini kaybedebilir. Aile, okul ve toplum tarafından korunan ve İslami değerlerle yetiştirilen bir çocuk, topluma daha faydalı olabilir.
Eğitim Sisteminin Rolü
Çocukluk ve gençlik yıllarımızda gördüğümüz gibi, birçok çocuk hayata umutla başlar, ancak aile, okul veya toplumdan aldıkları kötü örneklerle yoldan sapar. Özellikle aile ve okul ortamı büyük önem taşır. Maalesef, aileler yeterince bilinçli değilken, okullardaki öğretmen ve idarecilerin de öğrencilerin gelecekleriyle yeterince ilgilenmediği görülmektedir. Okullarda genellikle okumaya meyilli ve çalışkan çocuklar teşvik edilirken, diğerleri göz ardı edilir. Ancak, hiçbir çocuk vazgeçilecek değildir. Her biri değerlidir ve sisteme kurban edilmemelidir.
- Çalışkan ve başarılı çocuklar destekleniyor.
- Diğerleri olmasa da olur mantığı hakim.
- Hiçbir çocuk vazgeçilecek değildir.
Sonuç: Her Birey Değerlidir
Unutulmamalıdır ki, ilgilenilmeyen ve dışlanan bir çocuk, günü geldiğinde toplumdan intikamını alabilir. Bu nedenle, tüm topluma ve Milli Eğitim yetkililerine sesleniyorum: Zaten başarılı olan çocuklarla ilgilendiğiniz kadar, zorlanan ve sisteme ayak uydurmakta güçlük çeken çocuklarımızla da ilgilenin. Bu bakış açısıyla tekrar vurguluyorum: "Nasıl ki duvarda tek bir taş dahi mühim ise toplumda da tek bir insan dahi mühimdir." İnşallah her çocuk ve genç, toplum için yararlı bir birey haline gelir.