28 Nisan 2025 Pazartesi

Üniversitelilere Gaz! Hizbullah'a Serbestlik Şoku! Ne Oluyor?

Türkiye'de son günlerde yaşanan olaylar, kamuoyunda büyük bir tartışma yaratmış durumda. Bir yandan anayasal haklarını kullanarak protesto gösterilerine katılan üniversite öğrencileri gözaltına alınırken, diğer yandan terör örgütü Hizbullah'a miting izni verilmesi tepkilere yol açtı. Özellikle Gaffar Okkan suikastının talimatını veren Mehmet Beşir Varol'un mitingde yaptığı konuşma, tartışmaları daha da alevlendirdi.

Üniversite Öğrencilerine Sert Müdahale

Ülkenin çeşitli şehirlerinde, farklı konularda düzenlenen protesto gösterilerine katılan binlerce üniversite öğrencisi, polis müdahalesiyle karşılaştı. Biber gazı, TOMA ve gözaltılarla sonuçlanan müdahaleler, öğrencilerin tepkisine neden oldu. Öğrenciler, anayasal haklarını kullanarak barışçıl bir şekilde düşüncelerini ifade ettiklerini savunurken, güvenlik güçlerinin orantısız güç kullandığı eleştirileri yapıldı. Bu durum, ifade özgürlüğü ve toplanma hakkı gibi temel hakların ihlal edildiği yönünde endişelere yol açtı.

Hizbullah'a Miting İzni: Tepkiler Çığ Gibi

Üniversite öğrencilerine yönelik sert müdahaleler devam ederken, terör örgütü Hizbullah'a miting izni verilmesi, kamuoyunda büyük bir şaşkınlık ve tepkiyle karşılandı. Özellikle Gaffar Okkan suikastının talimatçısı Mehmet Beşir Varol'un mitingde yaptığı konuşma, tepkilerin odağı haline geldi. Varol'un konuşmasında devleti ve toplumu hedef alan ifadeler kullanması, Hizbullah'ın Türkiye'deki varlığı ve faaliyetleri konusundaki endişeleri artırdı. Mitinge izin verilmesi, terörle mücadele konusunda çifte standart uygulandığı yönünde eleştirilere neden oldu.

Sonuç: Adalet ve Eşitlik Talebi

Türkiye'de yaşanan bu olaylar, adalet, eşitlik ve ifade özgürlüğü gibi temel değerlerin sorgulanmasına yol açtı. Bir yandan öğrencilerin protesto haklarının kısıtlanması, diğer yandan terör örgütlerine serbestlik tanınması, kamuoyunda büyük bir rahatsızlık yaratmış durumda. Vatandaşlar, yetkililerden bu çifte standarda son verilmesini ve herkesin eşit haklara sahip olduğu bir hukuk devleti ilkesinin hayata geçirilmesini talep ediyor. Unutulmamalıdır ki, adalet ve eşitlik olmadan, toplumsal huzur ve güvenin sağlanması mümkün değildir.

İlgili Haberler