Türkiye'nin havacılık tarihinde önemli bir yere sahip olan Vecihi Hürkuş'un 1930'da tasarlayıp ürettiği Vecihi XIV uçağı, uzun bir aradan sonra yeniden gökyüzüyle buluştu. Sivrihisar Havacılık Kulübü Derneği ve M.S.Ö. Hava ve Uzay Müzesi işbirliğiyle Mach Teknik tarafından yeniden üretilen bu tarihi uçak, test uçuşlarını başarıyla tamamlayarak havacılık tutkunlarını heyecanlandırdı.

Vecihi XIV'ün Yeniden Doğuşu

Yaklaşık 5 yıl önce başlayan ve çeşitli sebeplerle bir süre askıya alınan proje, akrobasi pilotu Ali İsmet Öztürk'ün liderliğindeki bir ekibin azimli çalışmaları sayesinde hayata geçirildi. Son altı ayda yoğun bir tempoda yürütülen çalışmalar sonucunda, Hürkuş'un orijinal uçağına %75 oranında benzerlik taşıyan bir replika ortaya çıkarıldı. Bu başarı, Türk havacılık tarihinde önemli bir kilometre taşı olarak kabul ediliyor.

Proje ekibinin özverili çalışmaları, Vecihi XIV'ün yeniden hayat bulmasını sağladı. Bu replika, sadece bir uçak değil, aynı zamanda bir mühendislik harikası ve Türk havacılık tarihine duyulan saygının bir göstergesi olarak da değerlendiriliyor.

Test Uçuşları ve Tanıtım

Test uçuşları başarıyla tamamlanan Vecihi XIV'ün replikası, düzenlenen özel bir tanıtım töreninin ardından M.S.Ö. Hava ve Uzay Müzesi'nin envanterine dahil edilecek. Bu sayede, havacılık meraklıları ve tarihseverler, bu önemli uçağı yakından görme fırsatı bulacaklar.

Vecihi Hürkuş'un mirası, bu proje sayesinde gelecek nesillere aktarılmaya devam edecek. Vecihi XIV'ün yeniden gökyüzünde süzülmesi, Türk havacılık sektörüne ilham kaynağı olacak ve genç mühendislerin ve pilotların yetişmesine katkı sağlayacak.

Vecihi Hürkuş, sadece bir pilot ve mühendis değil, aynı zamanda bir vizyonerdi. Kendi uçağını tasarlayıp üretmekle kalmayıp, Türk havacılık sanayisinin temellerini atmıştır. Onun bu mirası, Vecihi XIV'ün yeniden yapımıyla bir kez daha canlanmış oldu.

Uçağın teknik özellikleri hakkında bazı bilgiler:

• Kanat açıklığı: 12 metre
• Uzunluk: 8 metre
• Motor gücü: 160 beygir
• Maksimum hız: 180 km/saat

Vecihi XIV'ün yeniden üretilmesi, Türk havacılık tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. Bu proje, geçmişe duyulan saygının yanı sıra, geleceğe yönelik umutları da yeşertiyor. Türk mühendislerinin ve havacılarının azmiyle, daha nice başarılı projelere imza atılacağına inanılıyor.