TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu'nda Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Genel Müdürü Servet Gül'ün açıklamaları gündeme bomba gibi düştü. Gül, yapay zeka ve büyük veri uygulamaları konusunda dikkat çekici bilgiler verirken, yapay zekanın rolüne dair önemli bir vurgu yaptı. Peki, yapay zeka gerçekten karar verici değil mi? İşte detaylar!
Adalet Bakanlığı'ndan Yapay Zeka Hamlesi
Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Genel Müdürü Servet Gül, komisyonda yaptığı sunumda, bakanlık bünyesinde "Büyük Veri ve Yapay Zeka Uygulamaları Şubesi"nin kurulduğunu duyurdu. Bu şubenin iki temel prensiple çalıştığını belirten Gül, bu prensipleri şu şekilde sıraladı:
- İnsan Merkezli Yaklaşım: Teknolojinin, hukukçuların yerini almak yerine onlara destek olmak amacıyla kullanılması.
- Kolektif Akıl Anlayışı: Yapay zeka ve insan aklının birlikte çalışarak daha iyi sonuçlar elde etmesi.
Gül, insan merkezli yaklaşımın önemine vurgu yaparak, "Hiçbir zaman yapay zeka otomatikman karar verici değildir" dedi. Bu açıklama, yapay zekanın yargı süreçlerindeki rolüne dair önemli bir tartışma başlattı.
Komisyon Çalışmaları Uzatıldı
AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez başkanlığında toplanan TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu'nun çalışma süresi uzatıldı. Dönmez, komisyonun 3 aylık çalışma sürecini doldurmak üzere olduğunu belirterek, çalışmaların tamamlanamaması nedeniyle 1 aylık ek süre talep etti. Milletvekillerinin olumlu oylarıyla komisyonun çalışma süresi 1 ay daha uzatıldı. Bu ek süre, yapay zeka konusundaki araştırmaların daha derinlemesine yapılmasına olanak sağlayacak.
Yapay Zeka Hukukun Neresinde?
Servet Gül'ün açıklamaları, yapay zekanın hukukun geleceğindeki rolüne dair önemli soruları gündeme getiriyor. Yapay zeka, hukukçulara destek olacak bir araç mı, yoksa zamanla onların yerini alabilecek bir tehdit mi? Bu soruların cevabı, yapay zeka teknolojisinin nasıl kullanıldığına ve hangi etik ilkelerle yönetildiğine bağlı olacak. Adalet Bakanlığı'nın insan merkezli yaklaşımı, yapay zekanın hukukun hizmetinde kullanılmasının önemini vurguluyor. Ancak, yapay zekanın potansiyel riskleri de göz ardı edilmemeli. Veri gizliliği, ayrımcılık ve şeffaflık gibi konularda dikkatli olunması gerekiyor.
Sonuç olarak, Adalet Bakanlığı'nın yapay zeka konusundaki çalışmaları, teknolojinin hukukun hizmetinde kullanılmasının mümkün olduğunu gösteriyor. Ancak, yapay zekanın potansiyel riskleri de göz ardı edilmemeli ve etik ilkelerle yönetilmesi sağlanmalı. Yapay zeka, hukukun geleceğinde önemli bir rol oynayacak ve bu rolün nasıl şekilleneceği, hepimizin sorumluluğunda olacak.