İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serkan Ayan, Yargıtay'ın kat karşılığı inşaat sözleşmelerine ilişkin emsal niteliğinde bir karara imza attığını duyurdu. 16 Mayıs 2025 tarihli bu kararla, yükleniciden bağımsız bölüm alan iyi niyetli üçüncü kişilerin tapu hakları korunacak. Bu karar, inşaat sektöründe yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.

Kat Karşılığı Sözleşmelerde Güvence Artıyor

Kat karşılığı inşaat sözleşmeleri, arsa sahibinin arsası üzerinde inşaat yapılması karşılığında, yükleniciye belirli sayıda bağımsız bölüm vermeyi taahhüt ettiği sözleşmelerdir. Bu tür sözleşmelerde, yüklenicinin sözleşmeyi gereği gibi yerine getirmemesi durumunda, üçüncü kişilerin hakları da zarar görebiliyordu. Yargıtay'ın bu kararıyla birlikte, iyi niyetli üçüncü kişilerin mağduriyeti önlenmiş olacak.

Prof. Dr. Ayan, kararın önemini şu sözlerle vurguladı: "Bu karar, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde güven ortamının sağlanması açısından büyük önem taşıyor. Artık, yükleniciden bağımsız bölüm alan kişiler, tapularının iptal edilme riski olmadan, daha güvenli bir şekilde yatırım yapabilecekler."

Bu kararın, özellikle konut sahibi olmak isteyenler için büyük bir güvence sağladığı belirtiliyor. Daha önce, yüklenicinin sözleşmeyi ihlal etmesi durumunda, tapu iptali davalarıyla karşılaşan birçok kişi mağdur olmuştu. Yargıtay'ın bu emsal kararı, benzer durumların yaşanmasının önüne geçecek.

Kararın İnşaat Sektörüne Etkileri

Yargıtay'ın bu kararının, inşaat sektörüne olumlu yansımaları bekleniyor. Güven ortamının artmasıyla birlikte, kat karşılığı inşaat projelerine olan talep de artabilir. Ayrıca, yüklenicilerin de sözleşmelere daha dikkatli yaklaşmaları ve yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmeleri bekleniyor.

İnşaat sektöründe yaşanan bu gelişme, sadece sektörü değil, aynı zamanda konut alıcılarını da yakından ilgilendiriyor. Artık, ev sahibi olmak isteyenler, tapu güvencesiyle birlikte daha rahat bir nefes alabilecekler.

Yargıtay'ın bu emsal kararı, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak kabul ediliyor. İyi niyetli üçüncü kişilerin haklarının korunması, sektördeki güven ortamının güçlenmesine katkı sağlayacak. Bu kararın, konut piyasasına da olumlu yansımaları bekleniyor.