2035 Kabusu: Her 4 Kişiden 1'i Obez! Şok Rapor
Nevşehir Gündem

2035 Kabusu: Her 4 Kişiden 1'i Obez! Şok Rapor


14 April 20255 dk okuma12 görüntülenmeSon güncelleme: 16 July 2025

Dünya Obezite Federasyonu'nun 2023 raporu, geleceğe dair karanlık bir tablo çiziyor: 2035 yılında dünya nüfusunun dörtte birinin obezite ile mücadele edeceği öngörülüyor. Peki, bu tehlikeli gidişatın nedenleri neler? Modern yaşamın getirdiği hareketsizlik, işlenmiş gıdaların yaygınlaşması, stres ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları bu artışın temelinde yatıyor.

Obezite: Sadece Kilo Sorunu Değil, Ciddi Bir Hastalık

Obezite, vücutta aşırı yağ birikimiyle karakterize, kronik bir hastalıktır. Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Abdulcabbar Kartal, obezitenin sadece estetik bir sorun olmadığını vurgulayarak, "Diyabet, kalp hastalıkları, hipertansiyon, uyku apnesi, eklem rahatsızlıkları ve bazı kanser türleri gibi birçok hayati hastalığa davetiye çıkarıyor. Ayrıca yaşam kalitesini düşürerek psikolojik problemlere de yol açabiliyor" diyor.

Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, vücut kitle indeksi 30 ve üzeri olan bireyler obez olarak tanımlanıyor. Bu değerin 40 ve üzeri olması ise morbid obezite olarak kabul ediliyor. Tedavi yöntemleri ise hastanın durumuna göre değişiyor: diyet ve egzersiz, ilaç tedavisi veya cerrahi müdahale.

Doç. Dr. Kartal, obezite cerrahisinin vücut kitle endeksi 40 ve üzeri olan veya obeziteye bağlı sağlık sorunları yaşayan hastalara önerildiğini belirtiyor.

Genetik Yatkınlık ve Çevresel Faktörler: Obezitenin Nedenleri

Obezitenin gelişiminde genetik faktörlerin de rolü büyük. Ailesinde obezite öyküsü bulunan bireyler, bu hastalığa daha yatkın olabiliyor. Ancak genetik yatkınlık tek başına yeterli değil. Sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam tarzı da obezitenin önemli nedenleri arasında yer alıyor.

Doç. Dr. Abdulcabbar Kartal, obezitenin yaygın nedenlerini şu şekilde sıralıyor:

  • Aşırı kalori alımı
  • Düşük fiziksel aktivite
  • Hormonal dengesizlikler
  • İnsülin direnci
  • Hipotiroidi
  • Metabolik sendrom

Obeziteyle mücadelede dengeli beslenme, düzenli egzersiz, stres yönetimi, sağlıklı uyku düzeni, vitamin ve mineral desteği ve rutin sağlık kontrolleri büyük önem taşıyor.

Obezite Cerrahisi: Kalıcı Çözüm mü?

Obezite tanısı konulduktan sonra uygun tedavi, hastanın durumuna göre planlanmalıdır. Ancak en önemli nokta, obezitenin önlenebilir bir sağlık sorunu olduğunun unutulmamasıdır. Obezite cerrahisi, uygun hastalar için etkili bir tedavi şansı sunarken, dengeli beslenme ve düzenli egzersiz gibi sağlıklı yaşam alışkanlıklarının benimsenmesi de kalıcı başarı için olmazsa olmazdır.

Doç. Dr. Kartal, obezite cerrahisinin etkili kilo kaybına yardımcı olduğunu, ancak ameliyattan sonra hastanın diyetine ve yaşam tarzına dikkat etmemesi durumunda verilen kiloların geri alınabileceğini vurguluyor. Ameliyat sonrası hastaların düzenli egzersiz yapması, protein ağırlıklı beslenmesi ve porsiyon kontrolüne dikkat etmesi büyük önem taşıyor.

Her cerrahi işlemde olduğu gibi obezite ameliyatlarında da kanama, enfeksiyon, beslenme eksiklikleri ve mide bağırsak problemleri gibi komplikasyonlar görülebilir.

2035 yılına kadar obezite oranlarının bu denli artacağı öngörüsü, hepimiz için bir uyarı niteliğinde. Sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimseyerek, obeziteye karşıCollective mücadele etmeliyiz. Unutmayalım ki, sağlıklı bir gelecek için atılacak en önemli adım, bugün başlayacak bilinçli bir yaşam tarzıdır.