Gazeteci-Ressam Yazar Osman Aytekin, Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi (Kitre Bebek Müzesi) kurucusu Sibel Radiye Gül ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi. Kültür Bakanlığı Geleneksel Kitre Bebek Sanatçısı, Geleneksel Sanatlar Sanatkarı ve Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı olan Gül, müzesinin sırlarını ve kitre bebek sanatının inceliklerini paylaştı.

Sibel Radiye Gül: Hayallerin ve Tarihin İzinde

Sibel Radiye Gül, Kayseri-Pınarbaşı ilçesi Uzunyayla bölgesinde doğduğunu belirterek, "Yedi çocuklu bir ailenin dördüncü çocuğuyum. Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi ile Kitre Bebek Müzesi’nin kurucusuyum. Çocukluğumdan beri tarihe, geleneklerimize ve kültürümüze meraklı ve ilgili biriyim. Böyle bir toprakta, böyle bir coğrafyada ve ailede dünyaya geldiğim için kendimi çok şanslı buluyorum," dedi. Babasından tarihe olan merakını ve hayal kurma yeteneğini, annesinden ise yoktan var etmeyi öğrendiğini vurguladı.

Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi fikrinin nasıl doğduğunu ise şöyle anlattı: "Annem çok güzel bez bebekler yapardı. Ayrıca çok güzel masallar, hikayeler anlatırdı. Bize yaptığı bebeklerin isimleri de anlattığı masal ve hikayelerin kahramanlarının isimleri olurdu. Dokuz yaşıma geldiğimde ilk bebeğimi yapmak istedim. Annem büyük bir sabırla önce dikiş dikmeyi öğretti, sonra bebek yaparken ona yardım etmeyi… Bir süre sonra kendim bebek yapmaya başladım. Bu bez bebekler köyümüzün ve mahallemizin, tüm köy kız çocuklarının en kıymetli oyuncaklarıydı."

Kitre Bebeklerle Tarihe Yolculuk

Müzenin 2005 yılında açıldığını ve ilk etkinliklerini Japon Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) Türkiye Ofisi ile gerçekleştirdiklerini belirten Gül, müzede şu anda yaklaşık 4.300 kitre bebeğin bulunduğunu söyledi. Kitre bebeklerin konularını nasıl kategorize ettiğini ise şöyle açıkladı:

"Kitre bebeklerle tarihimizi akışına göre anlatan, efsaneleri, geleneklerimizi, yaşanmış geçmişten hikayeleri, Cumhuriyet dönemi, Çanakkale Savaşı, Kurtuluş Savaşı, Balkanlar gibi dönemlere ait bebekler yaptık. Bilim insanlarımız, ozanlarımız, sanatçılarımız da müzemizde yer alıyor. En son Cumhuriyetimizin 100. yılında 'Anadolu’nun Yüz Öncü Kadını' konulu kitre bebek çalışmamızı yaptım."

Gül, kitre bebek sanatının zorluğunu ve önemini vurgulayarak, "Kitre bebek, Anadolu’nun kadim geleneksel el sanatlarından biridir. Yapımı zordur, çok emek ister. Tamamıyla bizim kültürümüzü taşıyan, her biri birer karakterdir," dedi. Önceleri sadece yöresel kıyafetlerle yapılan kitre bebek çalışmalarını daha da ileriye taşıyarak, kompozisyonlar halinde bir olayı, bir hikayeyi canlandırdığını belirtti.

Kültürel İmece Festivali ve Gelecek Projeler

Müzede ayrıca sergiler ve kültürel etkinlikler de düzenlediklerini belirten Gül, özellikle Kültürel İmece Festivali'nin önemine değindi. Bu festivalde farklı branşlarda sanatçıların bir araya geldiğini ve bölge çocuklarıyla buluşarak sanatlarını tanıttıklarını söyledi. Kitre bebek atölyelerinde gençlerin ve çocukların kitre sanatıyla tanıştığını ve çok başarılı öğrencilerinin olduğunu da ekledi.

Müze dışında da kültürel etkinlikler düzenlediklerini, sanatçıların resimlerini sergilerde buluşturduklarını ve özel günlerde etkinlikler düzenlediklerini belirten Gül, gelecek dönemde de dolu bir programları olduğunu ve bu etkinlikleri halkla paylaşacaklarını ifade etti.

Sibel Radiye Gül'ün Kapadokya'da yarattığı bu eşsiz müze, kitre bebek sanatı aracılığıyla tarihimizi, geleneklerimizi ve kültürel mirasımızı gelecek nesillere aktarmaya devam ediyor. Gül'ün sanata olan tutkusu ve kültürel mirası yaşatma çabası, takdire şayan bir örnek teşkil ediyor.