Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2024 yılı ölüm ve ölüm nedeni istatistikleri, geçim sıkıntısının toplum üzerindeki yıkıcı etkilerini gözler önüne serdi. TÜİK verilerine göre, geçim zorluğu nedeniyle intihar edenlerin sayısında ciddi bir artış yaşandı. Bu durum, ekonomik koşulların bireyler üzerindeki psikolojik ve sosyal etkilerini bir kez daha gündeme taşıdı.

Geçim Zorluğu İntiharları Rekor Kırdı

Karar yazarı İbrahim Kahveci'nin TÜİK ölüm istatistiklerine dayanarak yaptığı değerlendirmeye göre, 2023 yılında 275 kişi geçim zorluğu nedeniyle intihar ederken, 2024 yılında bu sayı 402'ye yükseldi. Bu, geçim zorluğundan kaynaklanan intiharlarda yüzde 46'lık bir artış anlamına geliyor. Bu çarpıcı artış, ekonomik sıkıntıların bireylerin yaşamları üzerindeki derin etkilerini açıkça ortaya koyuyor.

Ekonomik zorlukların intihar vakaları üzerindeki etkisi, sadece Türkiye'ye özgü bir durum değil. Dünya genelinde yapılan araştırmalar, ekonomik kriz dönemlerinde intihar oranlarında artış yaşandığını gösteriyor. İşsizlik, gelir kaybı, borç yükü gibi faktörler, bireylerin umutsuzluğa kapılmasına ve intihar gibi trajik sonuçlara yönelmesine neden olabiliyor.

Ekonomik Göstergeler ve İntihar Arasındaki İlişki

Türkiye'deki ekonomik göstergeler, son yıllarda dalgalı bir seyir izliyor. Enflasyonun yüksek seyretmesi, işsizlik oranlarının artması ve alım gücünün düşmesi, birçok vatandaşın geçim sıkıntısı yaşamasına neden oluyor. Bu durum, özellikle dar gelirli ve işsiz kesimler üzerinde büyük bir baskı yaratıyor.

Geçim sıkıntısının neden olduğu stres, depresyon ve umutsuzluk gibi psikolojik sorunlar, intihar riskini artıran önemli faktörler arasında yer alıyor. Bu nedenle, ekonomik politikaların sosyal etkilerinin dikkate alınması ve geçim sıkıntısı yaşayan vatandaşlara yönelik destek mekanizmalarının güçlendirilmesi büyük önem taşıyor.

Çözüm Önerileri ve Yapılması Gerekenler

• Ekonomik istikrarın sağlanması ve enflasyonun düşürülmesi
• İşsizlikle mücadele ve yeni istihdam olanaklarının yaratılması
• Dar gelirli vatandaşlara yönelik sosyal yardım programlarının genişletilmesi
• Psikolojik destek hizmetlerinin yaygınlaştırılması
• Toplumda dayanışma ve yardımlaşma kültürünün güçlendirilmesi

Geçim sıkıntısının neden olduğu intiharların önlenmesi için, ekonomik, sosyal ve psikolojik alanlarda kapsamlı bir mücadele yürütülmesi gerekiyor. Bu mücadelede, devletin, sivil toplum kuruluşlarının, özel sektörün ve bireylerin işbirliği yapması büyük önem taşıyor.

TÜİK verilerinin ortaya koyduğu bu acı tablo, ekonomik politikaların sosyal boyutunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Geçim sıkıntısı yaşayan vatandaşlarımıza destek olmak, onların umutlarını yeşertmek ve yaşamlarına tutunmalarını sağlamak, hepimizin ortak sorumluluğudur.