
İran-İsrail Savaşı: Ölümcül Tırmanış! Barış Umutları Tükeniyor Mu?
İsrail ve İran arasındaki gerilim, "Yükselen Aslan" hava harekâtıyla başlayan ve İran'ın füze saldırılarıyla karşılık vermesiyle tam anlamıyla bir savaşa dönüştü. Bölgede İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana görülmemiş bir tırmanış yaşanırken, kayıplar artıyor ve barış umutları azalıyor. Peki, bu savaşın bilançosu ne? Barış için hangi adımlar atılıyor?
Savaşın İlk Haftasında Kayıplar ve Yıkım
Çatışmaların ilk yedi gününde yaşanan insani ve maddi kayıplar oldukça ağır oldu. İsrail'de İran'dan gelen füze saldırılarında 25 kişi hayatını kaybederken, 2 bin 345 kişi yaralandı. İran'da ise İsrail'in hava saldırılarında 224 sivil yaşamını yitirdi, 1.277 kişi yaralandı. İnsan hakları örgütleri ise ölü sayısının daha yüksek olduğunu belirtiyor.
Maddi kayıplar da azımsanacak gibi değil. İsrail'de enerji altyapıları hedef alınırken, bir petrol rafinerisi kapandı ve binlerce kişi tahliye edildi. İlk ekonomik kayıpların 400 milyon dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. İran'da ise nükleer tesisler, füze üsleri ve petrol altyapısı büyük hasar gördü. Petrol fiyatlarında yaşanan artış, ekonomik tahribatın boyutunu gözler önüne seriyor.
Diplomasi ve Barış Arayışları
Savaşın tırmanmasıyla birlikte uluslararası aktörler harekete geçti ve barış için çeşitli girişimlerde bulunmaya başladı. İşte öne çıkan bazı diplomatik çabalar:
- G7 Ateşkes Girişimi: Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un öncülüğünde başlatılan ateşkes teklifi, İran'ın nükleer programının sivilleştirilmesini ve İsrail'in askeri operasyonlarına son vermesini öngörüyor.
- ABD-İran Arka Kapı Diplomasisi: Umman ve Roma'da yapılan gizli görüşmelerde, uranyum zenginleştirmenin dondurulması karşılığında yaptırım indirimi seçeneği masaya yatırıldı.
- BRICS Ekseni: Rusya ve Çin, taraflara diyalog çağrısında bulunarak arabuluculuk teklifinde bulundu.
- Körfez Ülkeleri ve Türkiye: Katar, Umman ve Suudi Arabistan'daki arabulucular, gerilimi düşürmek için taraflarla temasta bulunuyor. Türkiye ise İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) aracılığıyla diplomatik çabalara destek veriyor.
Tüm bu diplomatik çabalara rağmen, savaşın seyrini değiştirecek somut bir adım henüz atılamadı. Tarafların pozisyonları ve talepleri arasındaki derin uçurum, barışın önündeki en büyük engel olarak duruyor.
Savaşın ilk haftasında yaşanan kayıplar ve yıkım, bölgede büyük bir travmaya yol açtı. Sivil halkın yaşadığı acılar, savaşın insani boyutunu gözler önüne seriyor. Uluslararası toplumun acil bir şekilde harekete geçerek kalıcı bir ateşkes sağlaması ve barış sürecini başlatması gerekiyor. Aksi takdirde, bu savaşın sonuçları tüm bölge için felaket olabilir.